Bu sloganı herkes bilir; bir temizlik görevlisi ile bir çocuk arasında yaşanan bir olay sonrasında çıkmıştır bu slogan. Temizlik görevlisi yaşananlara fazla dayanamaz ve bir tepki verir: Oğlum bak git!
Mersin İdman Yurdu’ndan işler artık bu noktaya geldi. Şartlar fazlasıyla zorlanmaya başlandı.
Nurullah Sağlam’ın ilk geldiği dönemi hatırlayalım. Yüksel Yeşilova’nın takımdan ayrılmasıyla Nurullah hoca sezon içinde geldi. Devre arası yaklaşık 12 oyuncu aldı ve neredeyse tamamının yaşı ilerlemiş, Süper Lig’de forma şansı bulamayan oyuncularla ikinci devreye başladı. Dönemin bakanlarından Kürşat Tüzmen ve şu an bakan olan Zafer Çağlayan’ın destekleriyle takım Süper Lig’e çıktı.
Süper Lig’deki ilk sezonda yine yaşı ilerlemiş oyuncular tercih edildi.
İkinci kumar da tuttu!
Süper Lig’deki 2. sezonda tercihler yine yaşı ilerlemiş oyunculardan yana kullanıldı.
Bir kere sıçrayan…
Sonra bir daha sıçrayan çekirgenin üçüncü sıçrama için mecalinin kalmadığı, ligin 7. haftası sonunda ortaya çıktı!
Hani neredeyse çekirge dile gelecek, ‘Yeter artık, bu kadar yük fazla bana. Tek sıçrayan benim, siz de az da olsa bir şeyler yapın’ diyecek…
Ama takımın sıçramaya gücü yok!
Çünkü bu lig için çok yaşlı oyuncular tercih edildi. Bunların başında yaratıcılığı olmayan, hırsı olmayan, eleştiriye açık olmayan bir hoca olduğu için de ilk 7 hafta tek galibiyet alamadan 4 puan ile ligin dibine demir atıldı.
* * *
Kayseri maçı sonrası hocanın yönetime söyledikleri sanırım camiada çok konuşulacak.
Güya Nurullah hoca, kulüpten ayrılmak için yönetimden izin istemiş!
İstifa tek taraflı değil midir? İstifa etmesi gerektiğine inanan kişi, yönetimden izin alarak mı istifa eder yoksa kimseye bir şey danışmadan istifasını basar mı?
Hoca dalga mı geçiyor diye düşündüm bir an.
Aslında fazla şaşırmamak gerekiyor. Nurullah hocanın kendi memleketi Gaziantep dışında en uzun kaldığı takım Mersin İdman Yurdu. Hoca burayı ‘güvenli, sakin liman’ olarak görüyor olmalı!
Ama deniz bitti, kara gözüktü, yönetimin çok önemli karar alması gerekiyor. Nurullah Sağlam’ın görevine birkaç gün içinde son verilirse yeni gelecek hocaya takımı tanıması ve devre arası transfer yapması için olanak sağlanmış olur.
Yok istifa etmez ya da istifa ettirilmezse bu kaçınılmazı geciktirmek olur. Bu pantolon daha fazla yama tutmaz, zorlamanın bir anlamı yok.
Son düzlüğe girilmeden yeni gelecek hocaya şans verilmeli.
Kan değişikliği şart, yoksa bu takım toparlanmaz.
* * *
Taraftarın da takımı biraz daha sahiplenmesi gerekiyor. Abartmadan, kırmadan, dökmeden refleks göstermek gerekiyor. Silik futbolun, galibiyet almadan gecen 7 haftanın, yanlış oyuncu tercihlerinin sorumlularına hesap sorulmalı…
Tabi iş işten geçmeden.