Al sana bir beraberlik daha..
Hem tirajıkomik..
Hem de trajedik..
90. dakikaya 2 farklı üstünlükle giriyorsun..
Ancak sonunu getiremiyorsun..
Futbolun içinde böyle şeyler vardır elbet..
Ama senin böyle bir lüksün yok.. 
Kalmamış..
Kasımpaşa deplasmanında 90 dakikayı üstün tamamlıyorsan, o sahada puan kaybı yaşamayacaksın..
Maçın son düdükle bittiğini de unutmayacaksın..
Yine konsantrasyon eksikliği..
Yine mantalite hatası..
Ve yine galibiyete hasret bir takım..

Şimdi kim suçlu?
Hoca mı? 
Yoksa Futbolcular mı?
Yoksa 3 dakikalık uzatmayı veren Hakem mi?
Al sana 3 bilinmeyenli denklem..
Al sana 3 cevap..

Hocaya göre futbolcular..
Futbolculara göre 3 dakikalık uzatmayı veren Hakem..
Bana göre Hoca..

Hoca futbolcuya kızar; “Konsantrasyon kaybı” diye..
Futbolcu hakeme sızlanır; “O kadar uzatma kalkar mı hoca?” diye..
Ben de Nurullah Sağlam’a sorarım; “Şimdi n’olcak Hoca!” diye..

Ne yapsan, ne etsen galip gelemiyorsun..
Bırakıp da gitmiyorsun..
Takımı büyük bir belirsizliğe sürüklüyorsun..
İyisin, hassın..
Ama olmuyor..
Olmayınca olmuyor..
Sen, sana yakışanı yaparsın..
Artık yapmalısın..

Son olarak;
İstikrardan yana olan yönetimin, hala neyin istikrarını korumaya çalıştığını da anlayabilmiş değilim..
Bunca emeğiniz, onca harcadığınız zaman ve para, elinizden kayıp gidiyor..
Mersin İdmanyurdu küme düşmeye emin adımlarla ilerliyor..
Gelin sizde yazık etmeyin bu takıma..
Ve harcadığınız emeğe..