Paskolik.com Genel Yayın Yönetmeni Ali Şanlı, Beşiktaş-Mersin İdman Yurdu maçını değerlendirdi.
Mersin de FEDA dedi
Beşiktaş yaşadığı ekonomik kriz nedeni ile bu yılı FEDA yılı olarak belirledi. Camia, Beşiktaşlı olan herkesin bir şekilde FEDA yapmasını istedi. Bu kervana Mersin İdman Yurdu da katıldı (!) İstanbul’da oynadığı futbolla.
Mersin İdman Yurdu Beşiktaş’ı çok küçümsemiş; topuyla, tüfeğiyle saldırarak plansız, programsız oynadı.
Maçtan sonra Beşiktaş Teknik Direktörü Samet Aybaba maçı özetleyen çok güzel bir açıklama yaptı:
“Rakibimiz Mersin İdman Yurdu topu ayağında tutan, sürekli pas yapan, top bende kalsın baskı yemeyeyim mantığıyla sahaya çıkan bir takım. Ama Mersin takımı baskı altında pas yapamayan, top kaptıran bir ekip. Biz de bundan faydalandık, ilk golü böyle attık. Daha sonra 2. bölgeyi onlara bırakarak üzerimize gelmesini sağladık, tuzağımıza düştü. Yakaladığımız kontra ataklarla farkı açtık…”
Nurullah hoca önce bu tuzağa düştü, olayın farkına varamadan fark açıldı. Hocanın diğer bir hatası ise kafasında tek bir plan olmasıydı: Fernandes’i durdurmak! Bunu yapmaya çalışırken Beşiktaş’ın bu defa da farklı oyuncuları sazı eline alarak boy göstermeye başladı. 20 yaşındaki Oğuzhan sahada kaldığı 50 dakika içindeki performansla Mersin’i dize getiren adam oldu. Bunun en büyük nedeni yukarıda da dediğim gibi Mersin’in Beşiktaş’ı küçümsemesi ve 6. dakikada yediği gol sonrası şemsiye gibi açılması.
Nurullah hoca birçok maçta olduğu gibi oyunu okuyamadı, yanlış hamlelerle oyunun kaderini değiştiremedi. Hoca bu zaafında bu maçta zirve yaptı!
Hocanın en büyük yanlışı transfer politikası.
Takımda iki tane sağ bek var; Serkan Yanık ve Ömer Aysan… İkisi oturuyor sol bek olan Keçeli o bölgede oynuyor. İleri uçta Nobre’nin alternatifi Robak, Abdullah, Taylan ve Eren… Bu oyuncular bırakın zaman zaman forma giymelerini 18 kişilik kadroya dahi alınmıyorlar. Beşiktaş maçının sonlarına doğru kurtarıcı olarak, daha önceki maçlarda defansta ağır kaldığı ve hava toplarında yetersiz olduğu için kesik yiyen Stepanov’u oyuna alması, ondan medet umması başlı başına içler acısı bir durum.
Bizler Culio’yu Galatasaray ve Orduspor’da 10 numara pozisyonunda izledik. Mersin’de ise sol açık olarak görev alması ve kaleden uzak tutulması performansının düşmesine neden oldu. Bu kadar hata yaparsan 10 maç sonunda 1 galibiyet ile ligin dibine demir atarsın.
Son olarak şu ana kadar oynanan 10 maç sonunda 1 galibiyet alınması ve buna kimsenin itiraz etmemesi bana göre başlı başına skandal.
Maalesef bizim basınımızda da itfaiye basını var. Ortada büyük bir yangın var, takım tutuşmuş, ligin dibine demir atmış, cayır cayır yanıyor… İtfaiye basını üzerini örtmeye çalışıyor. Takımın mum gibi eridiği dönemde konuşamayanlar, yazmayanlar en az bu kadroyu kurup takımı bu hallere getirenler kadar suçludur. Umarım basınımızla, yönetimle ve bildiğini okuyan teknik ekibiyle, en önemlisi bilinçli taraftarıyla yanlıştan biran önce dönülerek treni kaçırmadan doğru yolu buluruz.
Bu arada 10 maç sonunda tek galibiyet alıp Belediye maçı sonrası Real Madrid’e kafa tutan zihniyetin biran önce uyanıp kendi gerçeklerini görmesi gerekir.
Bu kent masala doymuştur Sayın Hocam.