Bursa’ya da yenildik. Araya sıkışan bir İstanbul galibiyeti kötü gidişatı kamufle etti sadece. Başladığımız noktaya döndük. Üzgünüz ama yine dediğimize gelindi.

Geçen sezon yönetim, futbolcuların eylemiyle  sonuçlanan 7 haftalık kötü gidişin faturasını Nurullah Sağlam’a çıkarmamıştı. Daha sonra birkaç maç kazanıldı , ilk yarıda elde edilen sermayenin üzerine eklendi ve ligde kalmayı başardık. İlk sezon için lige tutunma ve asansör takım olmama hedefi de böylece gerçekleşmiş oldu. .  Eyvallah !..

Yeni bir sezon başladı. İşi öğrenen yöneticiler transfer konusunda dizginlerin bir kısmını ele aldı ve transferler yapıldı.Bu kadro bireysel kalite açısından oldukça iyi bir kadro gibi görünse de takım olma olgusunun kıyısından bile geçmedi. Sağlam 12 hafta boyunca bu futbolcu topluluğunu takım yapacak kişinin ta kendisiydi, ama olmadı.  

Kayseri maçından sonra  hamle yaptı Sağlam.. Fakat istifa girişimi kabul görmedi.  Yönetim bombayı eline aldı. Hocam sorumluluğu biz üstleniyoruz sen takımınla ilgilen dedi.. Aradan 5 hafta geçti, takım iyice ligin dibine demir attı. Averajla son sırada… Aradaki 5 haftalık dilimde sadece bir galibiyet var ama gram ilerleme yok. Bu da hem saha içinde,  hem de saha dışında kötü yönetildiğimiz anlamına geliyor galiba.. Sizce de öyle değil mi ?

Bu arada ligde Kayseri, Karabük, Elazığ, İstanbul, Kasımpaşa hoca değiştiren kulüpler oldu.  Kasımpaşa hariç diğerleri kötü gidişin getirdiği değişimlerdi. Hissedilir bir kıpırdanma yaşadı, değişime giden kulüpler… İşte Karabük çatır çatır top oynamaya başladı, Kayseri bir nebze olsun silkelendi, Elazığ da direniyor.  Mersin de kötü gidişe rağmen hiçbir şey yapmayarak gelişmelere direniyor. Kırılma noktasını bekliyor. Hem de elleri kolları bağlı bir şekilde..

Geçen her dakika Mersin İdman Yurdu aleyhine işliyor. Hastalık birinci evreyi geçti. İkinci evrede müdahale edilmezse hasta masada kalabilir. Zaman ilerledikçe kan değişimi de kar etmeyebilir. Bakın boşta olan hocaların bir çoğunu kulüpler kaptı. Biz hala mental olarak tükenmiş Sağlam’dan medet umuyoruz.

Yönetimi ve Nurullah Sağlam’ı bir kez daha uyarmalıyım. Bu takımı başarıya götürdüğünüz de herkes sizi alkışladı. Bir çuval inciri berbat etmeyin.Ve beklenen o adımı atın.. En azından insanların zihninde başarılı bir yönetim ve teknik heyet olarak kalın. Bakın.. İyi gittiğinizde kimse defolarınızı görmez. Ama bir kötü gitmeye başladığınızda, mensubu olduğunuz partiden ve kazanımlarınızdan tutun da, gece hayatınıza kadar her şey irdelenir. Mercek altına alınır..O zaman  dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olursunuz alimallah.

Ayrıca bu yönetim hiçbir krizi iyi yönetemedi. Ne ağabeyi tarafından bıçaklanan Yüksel Yeşilova meselesini, ne geçen sezonki inanılması güç futbolcu eylemini, ne de 12 haftadır süren rezil performansı… Her birinde sınıfta kaldı. Bu süreçte kimler yönetime akıl hocalığı yaptı bilemem ama gelinen nokta cidden akıllara zarar. Şimdi de Karabük maçını bekleyin diyorlar.. Hadi varsayalım bekledik. 3 puanı da aldık. Birkaç hafta önce aldığımız İstanbul B.B galibiyetinden farkı ne olacak? . Ne düzelecek. Zaman mı kazanacaksınız ? Peki hangi zamanı ? Bizim kaybettiğimizi düşündüğümüz zaman, sizin için nasıl kazanç olabilir ? Siz başka bir takımımı yönetiyorsunuz, yoksa ben mi başka bir takımın spor yazarıyım, anlam veremiyorum. Bildiğim tek şey, yanlış yoldasınız ve peşinizden Mersin idman Yurdu’nu da sürüklüyorsunuz .  

Çözülme ciddi bir şekilde başladı. Kamuoyu desteğini de kaybediyorsunuz. Seçimlere kadar el üstünde tutuldunuz, bakın Bakan’dan talep ettiğiniz localarınızı bile satamıyorsunuz. Vali de ilk günkü gibi değil. Uzak duruyor, temkinli. Yerel basını her dönem olduğu gibi yine ciddiye almıyorsunuz. 12 hafta içinde taraftarı da küstürdünüz. Bu hafta belki onlar da karşınıza çıkacak. Kendinizi yalnızlaştırmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz !..

Düşünün..  Yanınızda kimlerin kaldığına bir bakın lütfen.

Ellerinde dev aynası ile gezen birkaç akıldanesi ve şakşakçı ile olmuyor bu işler..

Vakit geçirmeden sineyi millete dönün ..

Çünkü bu takım hepimizin..