Detaylarda ne kadar başarılı yada başarısız olursanız olun,meşin yuvarlak illaki filelerle buluşacak.Puan cetvelinde bir adım daha ilerlemek istiyorsanız, çerçeveyi bulacaksınız. Mersin iki kez, Karabük de bir kez buldu çerçeveyi. Gülen taraf Mersin Oldu. 3 puanı da son dakikada cebine koydu.
Hayırlı olsun !..
Evimizde olsaydık, koltuğun köşesinde mışıl mışıl uykuya dalacağımız bir ilk yarıyı kaçırmış olacaktık. Son derece sıkıcı ve kontrollu bir oyun vardı sahada. Takımıyla iyi bir çıkış yakalayan Mesut Bakkal kendi yarı alanına gömülü oynadı her ne hikmetse… Kontratağa çıkamadı fuleli oyuncularıyla misafir takım.. Mersin idman Yurdu ise kalabalık rakip savunması içerisinde istediği hücum varyasyonlarını gerçekleştiremedi. Bir tek Ömer’n uzaktan şutu vardı hafızalarımızda kalan.. O kadar..
İkinci yarıda ise galibiyet için yüklenen bir Mersin idman Yurdu vardı sahada.. Çünkü rakipten daha fazla 3 puana ihtiyacı vardı evsahibi takımın. Nitekim Nobre’nin müthiş derinlemesine pasına hareketlenen İvan De Souza’nın düşürülmesi sonucu kazanılan penaltı bir farklı öne geçmesini sağladı kırmızı lacivertlilerin. Açıkçası kadayıf gibi bir goldü ve gösterilen kırmızı kartta üzerindeki dondurmaydı..
Golün ve Kırmızı kartın ardından Mesut Bakkal, ağır bezirgan Mehmet Yıldız yerine Lua Lua’yı oyundan aldı enteresan bir şekilde.. Karabük, kontra hücum gücünde kullanacağı önemli bir oyuncudan vazgeçmesine rağmen beraberlik golünü yakaladı İlhan Parlak’la.. Ama ne goldü, dillere destan.. Son haftaların başarılı oyuncusu Ahmet İlhan Özek, kalecinin önüne bıraktığı topu 70 metre sürdü. Hakan’ı ve Ömer’i bir hareketle ekarte ederek, topu İlhan Parlak’ın kafasına yapıştırdı. O hızlı hücumu ceza sahası içine kadar takip eden İlhan Parlak’ı, tribündeki herkes gördü bir tek Mustafa Keçeli göremedi. Aslında bu gol Mersin İdman Yurdu’nun her zaman eleştirdiğimiz “topun ayağında olmadığında ne hale geldiğini” çok iyi anlatan bir goldü.. Yani derslik bir gol…
Ve son dakikalara doğru bir kişi eksik rakibine, tartışmalı bir serbest vuruştan kaynaklanan bir golle üstünlük sağladı Mersin idman Yurdu … Kendisi için kritik 3 puanı da cebine koydu.
Bu maçta enteresan şeyler de oldu. Sağlam, iki haftadır stoperde müthiş mücadele eden Serkan Yanık’ı yanında oturttu. Ve neredeyse hiçbir maçta vazgeçmediği Hakan Bayraktar, Mustafa Keçeli ve Ben Yahia’yı oyundan aldı. Radikal kararlardı. Bu arada Sağlam hücumda geçen sezon Tonia’ya yaptıklarını, bu sezonda Nduka’ya yapmaya devam ediyor. Sadece Nduka üzerinden rakip alana hücum planı olan Sağlam’ın, siyahi oyuncuya haddinden fazla yük bindirdiğini görüyoruz. Elinde kreatif ve dinamik oyuncusu az olan Sağlam’ın zaman zaman çaresizlik içine de düştüğü ortada..
Haftalardır hakemlerden şikayetçi olan Mersin İdman Yurdu, bu hafta gönlüne göre bir hakem buldu sonunda... Galatasaray karşılaşmasında Culio-Amrabat pozsiyonunun yanından bile geçmeyen bir penaltıya hükmetti Abay… Ardından da yan hakemin taç dediği pozisyona, serbest vuruş dedi. Bu iki pozisyonun da devamı gol oldu. Seneler önce yönettiği maç nedeniyle Mersin’de pek sevilmeyen Abay, Mersin lehine verdiği kararlardan sonra Stepanov’ı haksız bir şekilde oyun dışında bıraktı..,Ve bu karar Abay’ın alışıldık bir şekilde Tevfik Sırrı’dan uğurlanmasına neden oldu ..
Açıkça söylemem gerekir ki; Kendi çabamız dışında başkalarının da çabası ile elde ettiğimiz önemli bir galibiyetti. Nobre’nin zekası ,Nduka’nın isyanı, Stepanov’un kafasının yanısıra Abay’ın kararları ve Bakkal’ın oyuncu değişiklikleri 3 puanı hanemize yazdıran etkenlerdi.
Her ne şekilde olursa olsun, bu 3 puana hepiniz kadar sevindim…
Fakat bu galibiyet emin olun ki; beni ne kandırdı, ne de gözümü boyadı.