Şu anda herkes merakla bekliyor ve bu soruyu kendisine soruyor.
Aslında kim olduğundan çok ‘nasıl bir teknik adam’ olması gerektiği önemli şu süreçte…
Yönetimin gecikmeli olarak aldığı bu karar, biraz daha işleri zorlaştırdı. Teknik Direktör portföyü birkaç hafta öncesine kadar daha fazla daraldı. Elde kalan teknik adamların içinde bir seçim yapmak gerekiyor. Bu aşamada yabancı hoca düşünülmüyor. Doğrusuda bu zaten. Bu saatten sonra gelecek yabancı hocanın elinde futbolcu listesi olamayacak. Ve mevcut takımı tanıyana kadar da çoktan iş işten geçmiş olacak. O nedenle bizi kısa sürede anlayacak, yorumlayacak ve tedavi edebilecek bir teknik adamla yola devam etmek gerekiyor.Gelecek olan yerli hocanın da önemli özellikleri olması lazım. Mersin İdman Yurdu’nun içinde bulunduğu durumun vahametini anlayabilecek, bu baskıyı kaldırabilecek ve krizi iyi yönetebilecek birisi olması gerekiyor. Yani daha önce bu durumu yaşamış, ligden değil ama “damdan düşmüş” bir hoca olmalı.
Metin Diyadin’in Mersin İdman Yurdu’nun teklifini kabul etmemesindeki nedene bakıldığında herşey ortaya çıkıyor. Diyadin “Bu takımın kadrosu, benim düşündüğüm yapıya asla uygun değil. Ciddi takviyeler gerekiyor ve şu anda istenilen oyuncuları da devre arasında bulmak oldukça güç. Bu hem benim için hemde kulüp için sıkıntı olur.” demiş. Birbirimizi kandırmaya gerek yok. Diyadin’in yaklaşımı oldukça dürüstçe. Riski göze alamamış. Aynı zamanda da bizi bize anlatmış.
Bu arada yönetim krize erken müdahale edememenin sıkıntısını yaşıyor. Bu süreçteki tek avantaj puan farkı ile ilgili makasın açılmaması. İki galibiyet alan takım birkaç sıra üste tırmanabiliyor. O yüzden takımda ; hem güvenini yeniden kazandırabilecek, hem kazanmaya alıştıracak, hem de takviyelerle dinamizm sağlayabilecek bir yapıyı tesis etmek gerekiyor.
İsimler birbir dolaşıyor.
Hakan Kutlu, Tayfur Havutçu, Yücel İldiz, Bülent Uygun, Giray Bulak, Ziya Doğan… Şu an boşta olan teknik adamlar... Hakan ve Tayfur gelecek vadeden iki teknik adam. Ama Mersin’in konumu onların kariyer hedefi açısından oldukça sakıncalı. Mersin için de oldukça risk. Bu birliktelikten her iki tartaf ta sıyrılamaz bence…
Bülent Uygun.. Belki de Türkiye’de Teknik Direktörlük kariyerine en iyi başlangıç yapan teknik adamdı. Sivas ile müthiş işler yaptı. Eskişehir’deyken şike davasına adı karıştı ve 8 ay içerde yattı. Transferler konusunda oldukça cömert bir hoca. Mersin’in onu kaldıracak bütçesi olacağını düşünmüyorum. Ayrıca şike mevzusundan kıl payı kurtulan Mersin İdman Yurdu’nun aynı davada yargılanmış Bülent Uygun’a sıcak bakacağını da hiç zannetmiyorum.
Erken müdahale edilmediği için Mesut Bakkal ve Bülent Korkmaz gitti. İkiside takımlarını hissedilir bir şekilde toparladı. Geriye Yücel İldiz, Ziya Doğan ve Giray Bulak kaldı. İhtiyaçlar göz önüne alındığında Giray Bulak’ın diğer adaylara göre iyi bir tercih olabileceğini düşünüyorum. Uzun süredir takım çalıştırmayan her üç hocadan, Bulak’ın Trabzonspor’da sportif direktör olarak görev yapması da kırmızı lacivertlilere bir avantaj sağlayabilir. Piyasaya hakim. En azından devre arasında yapılması gereken transferler konusunda da en kabarık liste onun elinde olabilir. Çok parlak bir kariyeri olmayabilir Giray Bulak’ın, ama alternatiflerinin de çok üst düzey kariyeri yok. Ayrıca mental olarak takımı toparlayabilmesi ve kendine kazandırması gerekiyor yeni gelen hocanın. Bulak ile ilgili elde ettiğim veriler bu konuda üst düzey olduğu… Kendisinden önce futbolcusunun menfaatlerini düşünen ve futbolcusunu asla baskı altında tutmayan bir hoca olduğunu kendisiyle ayrı dönemlerde çalışmış spor adamlarından bizzat duydum. Bu da yıpranmış bir takım için önemli bir avantaj.
Eğer görüşmeler yapılıyorsa daha önce Mersin’in havasını teneffüs etmiş Yücel İldiz ve deneyimli teknik adam Ziya Doğan da en az Giray Bulak kadar ciddi ve önemli isimler.. Değerlendirilebilir.
Kendi hataları yüzünden, yanlış zaman diliminde ve dar bir çerçevede hareket etmek zorunda olan Mersin yönetimi hem kendilerinin hem de kulübün geleceğini çizecek olan hamleyi bugün yarın atacaklar. Şu saatten sonra yönetimin, tercih edilecek hocanın kriterlerini takımın ihtiyaçlarına ve bulunduğu konuma göre planlaması gerekiyor. Yani lobisi, futbolcu portföyü, karakteri, iletişimi ve kariyeri ile öne çıkan isme ateşten gömleği giydirecekler.
Ne diyelim, hakkımızda hayırlısı olsun !...
