Paskolik.com genel yayın Yönetmeni Ali Şanlı, Mersin İdman Yurdu Teknik Direktörü Giray Bulak’ı değerlendirdi.
Giray Bulak’ın imzası
Giray Bulak Mersin İdman Yurdu başında 2. resmi maçına çıktı. Bu iki maçta 7 gol kalesinde görüp tek gol attı. 7 golün 5’ni Türkiye Kupası’nda Antalyaspor’dan yedi, lig maçında Gaziantep’dan ise 2 gol yiyip 1 gol attı. Belki tablo karamsar gözüküyor olabilir ama bu eser Giray Bulak’a ait değil. Bu nedenden dolayı Giray hocaya fazla eleştiri getirmek haksızlık olur şu anki aşamada. Antep maçı dengeli geçti her iki takımda kontrollü oynadığı için bol gol pozisyonu olmadı. 6 puanlık maçlarda genelde güzel futbol beklemek hayal olur. Maç ile ilgili fazla bir şey söylemek gereksiz. Çünkü yeni hocanın imzasını 2. devre başlaması ile göreceğimizi düşünüyorum. Maç başlamadan yaklaşık 4 saat önce hocayı takımın kamp yaptığı otelde birkaç basın mensubu arkadaşımla beraber ziyaret edip başarılar diledik. 15 dakikalık sohbette birçok oyuncunun gönderileceği, nokta transferlerin yapılacağı, eksik olan bölgelerin beli olduğunu söyledi. Sohbette çıkan sonuç şu: Eksikler doğru belirlenmiş, tesis ve kurumsallaşmak gibi sorunların farkına varılmış, işinin zor olsa da imkansız olmadığının farkında olan biri Giray Bulak.
Giray Bulak kimdir, hocalığı nasıl, kişiliği nasıl, futbolculara yaklaşımı nasıl küçük bir araştırma yaptım. Daha önce hoca ile çalışan, tanıyan birkaç spor adamına sordum. İlk aklıma gelenler eski hakem Selçuk Dereli, eski futbolcular Tarkan, Mehmet Çolak ve Altan oldu. Hepsinin ortak kanısı kişilikli, babacan, belli duruşu olan, prensiplerinden ödün vermeyen bir adam gibi adam tanımında bulundular. Bu noktada benim dikkatimi çeken hocalığı ile ilgili kimse fazla bir şey söylemedi. Teknik ve taktikte nasıldır, maç içinde hamleleri nasıldır, oyunu okuması, oyun anlayışı ile ilgili kimse fazla bir şeyler söyleyemedi. Bu da benim kafamda soru işaretleri oluşmasına neden oldu. Umarım hoca iyi bir taktisyen, hamle yapmakta gecikmeyen ve bit pazarına fazla gitmeyen bir hocadır. Sanırım bunu da 2.yarının başlaması ile göreceğiz. Son olarak Mustafa Sarp’ın oyuna isteksiz girmesi, Ergin Keleş’in eski hocası Nurullah Sağlam ile maçı izlemesi ( biz fotoğrafı çekene kadar) diğer oyuncuların acaba devre arası gidecek miyim kalacak mıyım halleri düşündürücüydü.
2. yarıda büyük bir puan savaşı başlayacak. Bu savaş kimin haklı olduğuna değil, kimin güçsüz olduğuna karar verecek. Güçsüz kalmamak için, savaşın sonunu sadece ölüler görür sözünü çürütmek için umarım yönetim akılcı bir yol izler, daha önce yapmış oldukları hataları yapmazlar.