Paskolik.com genel yayın Yönetmeni Ali Şanlı, Mersin İdman Yurdu’nun son durumunu kaleme aldı.
Av Mevsimi!
Av mevsimi Su ürünlerindeki yasağın kalması ile başladı. Bunu 5 Ocak’ta futbolcu avı takip edecek. Futbolcu avı geleneği hiç bozulmaz; birinin gönderdiğini diğeri alır, ilk gönderilen birkaç yıl sonra ilk kulübüne tekrar geri döner ve bu kısır döngü futbolcunun ‘yeter artık sıkıldım ve yeterince para kazandım’ demesine kadar devam eder.
Yine böyle bir av mevsimi başlıyor. Kimi ‘koşan bir takım kurulsun’ diyor ama nereye koşacağını söylemiyor. ‘Temiz bir sayfa açılsın’ deniyor fakat sayfalar çoktan kirlenmiş ve karar veriliyor ilk olarak kurtlu elmalar ayıklanıyor.
Sandık çürüklerden ayıklandı ama asıl sorun şimdi başladı. Sandık da büyük boşluk oluştu mutlaka doldurmak gerekiyor. Yol uzun çünkü. Ve sıkıntı başlıyor. Halde sandığı dolduracak elma fazla yok, olanın da talibi çok. Bu durumda en mantıklı olan bekleyip elde kalanlardan kimsenin beğenmediği, sorunlu, yarısı çürük olanları almak.
İşte bugüne kadar bu yapıldı.
Günü kurtarmak adına transfer yaparsan belki günü kurtarırsın ama sezonu tehlikeye atarsın ve atıldı da. 2 yılı aşkın sürede 70 civarında oyuncu alıp gönderen hoca gönderildi, bu fiyaskonun ardından yeni bir transfer politikası hayata geçiyor.
Yeni hocamız Giray Bulak ayağının tozu ile yaklaşık 10 oyuncuyu gönderdi ve yerine yine bir o kadar oyuncu transferi yapacak. Ve yapılan her transfer kulübe yeni bir yük getirecek. Yükün çok ağır olmaması için her şey düşünülmeli. Evet kimse aklına getirmek istemiyor ligden düşmeyi ve kimse de istemiyor ama tablo pek iç açıcı değil.
Ama hayatta her şey var, en önemlisi Antep maçındaki gibi kötü hakemler var, biraz da ligin kaderini onlar belirliyor. Bu sezondan fazla yara almadan kurtulmak için biraz da geleceği düşünerek transfer yapılmalı. Gelen hiçbir oyuncu ile yarım sezon değil tabi yetenekli ve kaliteli ise 1,5 yıllık anlaşma yapılmalı.Yoksa lig bittiğinde elimizde oyuncu kalmaz ve diğer ligde her yıl olduğu gibi sil baştan takım kurmak zorunda kalınır.
Şuan ki borçlara bakıldığında bu çok fazla mümkün görünmüyor bu yüzden avcıların çok sık söylediği bir sözü hatırlatırım:
Hadi rast gele!
Son olarak: Bir ahırda at da bulunur, eşek de…