Yüzbaşı emir erine, çavuşu yanına çağırmasını emretti. Çavuş koşarak geldi. Yüzbaşı ‘5 er al, 3 kilometre ilerideki tren istasyonuna gidin. İstasyonu kullanılmaz hale getirip dönün’ dedi. Çavuş selam verip ayrıldı. Erleri yanına alıp istasyona gitti. Döndüklerinde Yüzbaşı sordu. ‘İstasyon işlemez duruma geldi mi?’ Çavuş cevap verdi: ‘Evet geldi.’ Yüzbaşı tekrar sordu: ‘Ne yaptınız?’ Çavuş cevapladı: ‘Gişedeki biletlerin hepsini alıp yaktık komutanım!’
Şu an Mersin’de yaşananlar fıkra gibi olduğu için konuya uygun bir fıkra ile girmek istedim. Aslında burada ağlanacak halimize gülüyoruz.
Mersin İdman Yurdu yönetimin futbol severe bakış açısı, olayı ticarete dökmeleri, taraftarı müşteri olarak görmesi çok sık hale geldi.
Asgari ücretlinin boğazından keserek, öğrencinin harçlığından kısarak artırdığı paraya göz diken yönetimin sağlıklı düşünerek hareket etmesi beklenemez.
Ligde kalma adına verilen savaşta rakip takımların etkili isimleri bir araya gelse Mersin İdman Yurdu’na ne yapsak da Fenerbahçe maçından puansız çıkmasını sağlasak diye düşünseler şu an Mersin İdman Yurdu yönetiminin şimdilerde yaptığı bu büyük ölümcül hamleyi yaparlardı. Yönetim puan yerine parayı seçerek, kısa vadeli düşünerek, ne kadar vizyondan yoksun, sığ bir düşünceye sahip olduğunu bir kez daha gösterdi.
Bir söz vardır: Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiç bir şeyin değerini bilmeyen kimsedir!
MİY yönetimi, geçmişte bu taraftarla 2 şampiyonluk yaşandığı, bu taraftarın içerde dışarıda destek verdiğini, zor dönemlerde takımın yanında olduğunu unutulmamalıydı.
Anadolu maçlarını 5 lira yaparak hatalarını unutturmak, taktir kazanmak isteyenler ilk fırsatta geçmişte yaptıkları hataları tekrarladılar ve faturaları taraftara yükleme çabası bu defa ters tepti!
Bir Çin atasözü der ki: Kopan bir ipe sımsıkı düğüm atarsanız, ipin en sağlam yeri bu düğümdür. Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan tek nokta yine o düğümdür.
Hiç bir taraftar bu yaşananları unutmayacaktır saygı değer Mersin İdman Yurdu yönetimi.