Mersin İdman Yurdu Fenerbahçe maçına nereden bakarsanız bakın fiyasko. Saha içine bakıyorsun takım ileri gidemiyor. Orta sahada komedi dans üçlüsüne benzer bir kurgu. 2 yıl doğru dürüst futbol topuna dokunmayan, maça çıkmayan bir Murat Ceylan, Eskişehirspor’da aylarca kadro dışı kalan buna rağmen iyi mücadele eden Burhan, bal yapmayan arı misali kimsenin beğenmediği her gelen hocanın ise prensi olan 37’lik Hakan Bayraktar. Bu 3’lünün Emre, Crıstıan ve Meıreles’e karşı üstünlük sağlaması, orta sahayı ele geçirmesi imkansızdı. Ve öylede oldu. Hakan ne kendi ceza sahasının içine girdi ne de rakip ceza alanın içine girebildi. Murat’ın fizik gücü yetersiz kaldı, Burhan tam olarak hala güçlenememiş buna rağmen elinden geleni yaptı. Maalesef Giray hoca bunu 70 dakika bizim gibi izledi. Biri Giray Bulak’a artık hoca olduğunu, menajerlik görevinin sona erdiğini hatırlatmalı. Giray hocanın biran önce orta saha kurgusunu değiştirmesi, oyuncu değişikliklerini maçların sonlarına bırakmaması gerekiyor. Eğer 34’lük Emre sahanın yıldızı oluyorsa, göbekten her gelen çok rahatlıkla ceza sahasına giriyorsa rotasyon şart. Evet bizim rakibimiz Fenerbahçe değil maçı kaybetmemiz kadar doğal bir şey olamaz ama kazana bileceğimiz, son yılların en kötü Fenerbahçe’sinden puan almak çok zor değildi. Yanlış oyuncu seçimleri bence maçın kaybedilmesine ve silik bir futbol oynamamıza neden oldu. Sol beke İvan’ın yerine Tanju orta sahaya ise Lawal, Yahia önlerine Burhan sağ açıkta Nduka sol açıkta Ozan ve ileri uçta Nobre 11’i ile daha etkili ve üretken olacağını düşünüyorum.
Umarım bundan sonra farklı bir orta saha ile çıkılır unutulmamalı hep söylerim iyi futbol iyi futbolcu ile oynanır.
* * *
Mersin’de Mersin İdman Yurdu tarihinin en pahalı biletini satmaya çalışmak Ali Kahramanlı ve arkadaşlarına nasip olmadı diyeceğim. Çünkü stat boş kaldı ne para kazanabildi, ne de puan… Tek kazandığı taraftarın tepkisi! Umarım bu tepkilere karşılık vererek tepkisiz kalmaz! Vereceği en iyi tepki, 4 yılda tesisleşme, ekonomik güç ve kurumsallaşmak ve vefa anlamında bir şeyler kazandırmayan yönetimini alıp TIR filosunun başına geçerek geçici olarak yaratmış olduğu kaosa son vermek olur!
Kulübe sabit gelir kazandırmak yerine İstanbul takımları geldiğinde bilet fiyatlarını yükselterek yapmış oldukları yanlış transferlerin faturasını taraftardan çıkarmak isteyen zihniyettin başarılı olamayacağının Avrupa futbolu farkına vardı ama ne yazık ki bizim yöneticiler hala düşmemeye oynayan bir takımın biletini Şampiyonlar Ligi’ndeki maçlarla bir tutarak inanılmaz rakamlara bilet satmayı düşünüyor.
Olmaz Başkan! Kentini tanı, taraftarını tanı, bu rakamlara bilet satamazsın.
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil diye güzel bir söz vardır…
Bakalım Başkan hangi yolu seçecek.