Mersin İdman Yurdu neden dipte önce bunun cevabını bulalım sonra da çözümlerini. Kimine göre bu bir iş kazası kimine göre beceriksizlik. Ama bir gerçek var şu anda takımın bulunduğu yer bu kentte hiç mi hiç yakışmıyor. Sezon başından beri yapılan transferler, yönetim şekli, hoca tercihleri şuan ki durumu kaçınılmaz yaptı. Ben sezon başından beri yazdım, hep eleştirdim, eksiklikleri, transfer hatalarını, hocanın yetersizliğini anlattım. Ben bunları yazdıkça bana baş muhalefet dediler, hiç iyi yazmıyorsun dediler, çok olumsuzsun dediler… Peki sonuç. Ben takımı eleştirdiğim için beni eleştirenler Mersin İdman Yurdu’nu 18. sırada görünce ne diyorlar merak ediyorum doğrusu. Sezon başından beri yapılan yanlışları görmemezlikten gelenler, yönetime yalakalık yapanlar, 11 hafta galibiyet yüzü görmeyen takımı ve hocayı alkışlayanlar şuan oluşan tabloda sizin de katkınız var hep beraber kına yakabilirsiniz.
Geçen hafta yazdım bu takım küme düşmez ama futbol adına doğrular yapılırsa düşmez. İvan, Murat Ceylan, Hakan ve hazır olmayan Ozan aynı anda oynarlarsa bu takımın maç kazanma şansı yok, kazanma ihtimali yok, bunu görmemek için ya futboldan anlamamak gerekiyor ya da başka hesaplar içinde olmak gerekiyor.
Orta sahası Hakan, Murat Ceylan olan bir takım önde oynaya bilir mi, top tutabilir mi, takımı ileri itebilir mi? 23 hafta sonunda bunu insanlar göremiyorsa biz hala neyi konuşuyoruz. Fenerbahçe, Gençlerbirliği ve Trabzon maçlarında ortaya konan futbol rezil ötesi. Bunun en büyük nedenlerinden biri yanlış 11 ve yanlış değişiklikler. Bu saatten sonra rakip kim olursa olsun hangi takım nasıl oynarsa oynasın bakmaksızın risk alarak oynayacaksın, kendi oyununu kabul ettireceksin ve doğru oyuncularla sahaya çıkacaksın. Orta sahayı Lawal, Yahia’dan kurup önüne Culio ile çıkacaksın, kanat oyuncuların belli, sol öne Ozan, İvan önde Burhan, Nduka ileri uçta Nobre, Mehmet Yıldız. Bunların dışında hangi oyuncu ile çıkarsan çık rakip kim olursa olsun üstünlük kuramazsın. Trabzon maçına bakacak olursak maçta birkaç olay neden bu noktada olduğumuzu özetliyor. Çıkan 11 yanlış. Zaten bunu hoca da anladı, 45’i beklemeden Hakan’ı çıkardı. Diğer ilgi çeken olaylar ise dakika 75’te oyuna Keçeli giriyor üstelik takım 1-0 mağlup. Evinde oynuyorsun, rakibin rotasyona gitmiş geçen hafta ilk 11’de oynayan 5 oyuncuyu değiştirmiş böyle bir ortamda risk almayacaksan ne zaman alacaksın. Hadi bunu anladık diyelim rakip takım zaman kazanmak için oyuncu değiştiriyor, çıkacak oyuncu çok yavaş hareket ediyor ve bir Mersinli oyuncu bile isyan etmiyor ne çıkan oyuncu uyarılıyor nede hakeme zamanı gösteren hareket yapılıyor. Takım kabullenmiş gibi! E ne de olsa hemen hemen hepsi kiralık asker takım küme düşse hiç birinin umurunda değil. Hakan emekli olur, Murat Ceylan 1. ligin yolunu tutar. Nobre transfer yapar, kiralık Ozan, Burhan takımlarına döner, yabancı oyuncular gider. Geriye 50 milyon borç, para etmez birkaç oyuncu, istifa etmiş yönetim, geleceği karanlık bir takım kalır.
İşte bunların olmaması için son 11 hafta herkes elini taşın altına sokacak,11 haftalığına en azından futbol adına doğru işler yapılacak.
Son olarak İnsanoğlunun içinde uyuyan güçler vardır. Kendisi bile şaşırır. Çünkü bu güçlere sahip olduğunu aklından bile geçmez. Bu güçleri uyandırıp eyleme geçebilirse, o kişinin hayatında büyük bir devrim olur. Kadroya bakıldığında çok kaliteli isimler var. Nobre, Ozan, Burhan, Culio, Stepanov oynamayan Yattara, Gosso,Yahia. Bu adamlar yetenekli şans verip, doğru yerlerde oynatılırsa içlerinde var olan yeteneği gösterme şansı bulurlarsa bu takım düşmez. Umarım en azından 11 maçta futbol adına doğru işler yapılır. Düşeceksek adam gibi oynayarak düşelim, savaşmadan düşmeyelim.