Teknik heyet değişti.. Olmadı..
Futbolcular değişti.. Yine olmadı..
Değişmeyen tek şey kaldı..
Yönetim..
Oda değişiyor..
Çünkü Bakan Çağlayan düğmeye bastı..
İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında alınan mağlubiyet bardağı taşıran son damla oldu..
Teknik heyet 6 futbolcuya faturayı keserken, yönetim zafiyeti çeken Ali Kahramanlı ve ekibinin de ipi bu maçın ardından çekildi..
Hafta sonu Mersin’de olan Bakan Zafer Çağlayan, çağırdı bir zatı muhteremi..
‘Al bu takımı’ dedi..
Zatı muhterem şimdilik kabul etmedi..
‘Küme düşen takımın başkanı olmak istemem..’ dedi..
Sonra Bakan ve AKP’li yöneticilerin de baskısıyla yelkenleri suya indirdi..
Sezon sonu takımı almaya ikna edildi..
Ancak şart koştu bakana..
‘Borcu temizlesinler Sayın Bakan’..
Hiç unutmuyorum..
Çok yakın zamanda..
Başkan Kahramanlı ‘Mersin İdmanyurdu’na siyaseti bulaştırmadım, bulaştırmam’ demişti..
Ancak Kahramanlı’nın başkanlığı siyasete kurban gidiyor işte..
Tıpkı Hüseyin Çalışkan da olduğu gibi..
O zaman sorarım sayın Kahramanlı’ya;
‘Bu ne perhiz.. Bu ne lahana turşusu’ demezler mi şimdi adama?
Şimdi merak ediyorsunuzdur, ‘Bakan kimi çağırdı?’ diye..
Neden eski Başkan Hüseyin Çalışkan olmasın?
Bir söz vardır..
Bilirsiniz..
Keser döner sap döner.. Gün gelir hesap döner..
Çünkü zamanında.. Hüseyin Çalışkan her ne kadar mazlum olmasa da, aldılar bir kere adamın ahını..
Çıkıyor şimdi aheste aheste..
Keser döndü, sap döndü..
Hesap zamanı geldi çattı..
Nurullah Sağlam, belki de Mersin’e heykeli dikilecek isimdi..
Ama ne oldu..
Adamın arkasına teneke bağlamadıkları kaldı..
Uzun uzun anlatmayacağım..
Futbolcu transferleri, özel hayatı ve tutarsızlığı..
Dikilmeyen heykelini kendi elleri ile yıktı..
Bir nevi kendi etti kendi buldu..
Heykeli dikilecek bir diğer isim de Ali Kahramanlı olabilirdi..
Ancak o ne yaptı..
O da kendi etti kendi buldu..
Yanlış transfer politikası ile parayı sokağa attı, kulübü anlamsız bir şekilde borçlandırdı..
Küçük olsun benim olsun mantığı ile bu noktaya getirdi..
Yani o tenekelere maruz kalacak bir diğer isim oldu..
Ama anlamakta ısrar etti..
Mesele teknik heyeti ve futbolcuları değiştirmek değil..
Mesele zihniyeti değiştirmekti..