Önce gönderdiği teknik heyeti ‘hain’ ilan etti..
Sonra kadro dışı kalan futbolcular için ‘hain bunlar’ dedi..
Kendisini eleştiren basın mensupları da onun gözünde ‘hain’ değil de başka neydi?
Mersin İdmanyurdu’nun şuan ki durumunun baş mimarından bahsediyorum..
Ali Kahramanlı’dan..
Yönetim Kurulunu yanlış kuran..
Ve aldığı kararlarla kendini yalnızlaştıran...
Taraftarı ötekileştiren..
Basını görmezden gelen..
Kulüpte çalışan işçilere sırt çevirip aylarca maaş ödemeyen..
Bir sezonda 3 teknik adam ile çalışıp 27 futbolcu transfer ederek, kırılması zor bir rekora imza atan..
Futbolcu alacaklarını ödemediği için topçuların eylem yapmasını ve Mersin İdmanyurdu’nu tüm Türkiye’ye rezil olmasını sağlayan..
Yanlış transfer politikası ile kulübü anlamsız bir şekilde borçlandıran.. Takımın parasını sokağa atan..
Şimdi de çıkıp suçunu bastırmak için teknik heyetten futbolcuya, taraftardan basına kadar herkesi ‘hain’ ilan ediyor..
Üstüne ligin dibine demir atan ve ligde kalması mucizelere bağlı takımı Antalya’ya kampa göndererek zaman kazanmaya çalışıyor..
Yetmiyor, şahsi alacaklıları için temlik üstüne temlik koyuyor..
Çok uzağa gitmeyelim..
İstanbul Büyükşehir Belediyespor mağlubiyeti sonrası, yaklaşık 10 milyon TL’lik 2 temlik koydu başkan takıma..
Ardından diğer yöneticiler de boş durmadı..
Beşir Acar, Mustafa Ağaoğlu ve Mehmet Işık da başkana uydu.. Onlarda temlik koymakta zaman kaybetmedi..
O zaman ‘Siz neyin telaşındasınız’ demezler mi şimdi adama?
Belli ki ağızları ‘Ligden Düştük’ demese de, eylemleri bunun en açık göstergesi..
‘Nasıl olsa bu takım düştü biz paramızı kurtaralım’ın derdine mi düştüler yoksa..
Bir söz vardır ya hani..
‘Gemiyi en son kaptanlar terk eder’ diye..
Bunlar gemiyi baştan terk etmeyi kafaya koymuşlar belli ki..
Yoksa o temlikleri niye koysunlar ki?
Sayelerinde tüm Türkiye’ye rezil olduk..
Futbol tarihinde yaşanmamış olayları onlarla yaşadık..
Detay detay anlatmayacağım..
Futbolcu para alamadı.. Toplantı terk etti..
Futbolcu yine para alamadı.. Antremana çıkmayarak eylem yaptı..
Kulüp çalışanları para alamadı.. Kazan kaldırdı..
Kadro dışı kalan futbolcular karakola sığındı..
Taraftarla papaz oldular, basınla anlaşamadılar..
Krizi yönetmekte hep amatör kaldılar..
Şimdi size soruyorum..
İhanet içerisindeki, teknik heyet mi? Futbolcu mu? Taraftar mı? Basın mı?
Yoksa kulübün bu duruma düşmesinde baş rolü oynayan zihniyetler mi?
Hele bi diyin bana?
‘İhanet eden’ kim?