İki farklı Mersin İdman Yurdu izledik. İlk yarı rakibine sahayı dar eden, her atağı gol pozisyonu olan, ilk 20 dakikada 4-0 olacak tempo yapan takım ne oldu da 10 kişi kalan rakibi önünde orta sahayı geçemeden 3 gol kalesinde görerek teslim oldu.
Bunun birkaç nedeni var. Birinci ve en önemli nedeni İstanbul takımlarının ligin büyük abisi olması. İkinci neden ise Fatih Terim. Sıradan bir adama İmparator derseniz, lider derseniz yürürken ve konuşurken dünyaları ben yarattım edası tavırlarına da katlanmak zorunda kalırsınız. Bunun bir adım ötesi onu çekme bunu çek diyerek edep yerini göstermesine de şahit olursunuz. Bu memlekette UEFA kupasını alana, ligde şampiyon olana İmparator derseniz yarın Şampiyonlar Ligi’ni alana Tanrı demek zorunda kalırsınız. Oysa oynanan sadece futbol adı üstünde oyun. Oyuncuları Kral, İmparator yapmakta bizlere has bir şey olsa gerek. Fatih Terim ve onun gibiler olduğu sürece kimse marka değerinden, futboldan, adaletten bahsetmesin. Adaletin olmadığı yerde şampiyon olsan kaç yazar. Mersin İdman Yurdu küme düştü. Dünya’nın sonu mu? Asla değil adam gibi yönetim kurulur, adam gibi takım yönetilir ise tekrar lige çıkmamak için bir neden yok. Artık bu saatten sonra ağlamanın, sızlanmanın bir getirisi yok.
Yönetim biran önce kongre kararı almalı ki 1 ay içinde yeni bir yönetim mi gelecek, devamı edilecek, yeni bir hocayla mı çalışılacak yoksa eski hocayla mı devam edilecek bunların hepsi Mayıs ayı içinde belli olmalı. Çünkü transferi kimin yapacağı, nasıl yapılacağı, bütçenin ne kadar olacağı ancak kongre sonunda belli olur.
Hasan Şaş ve Ümit Davala’ya değinmeden edemeyeceğim Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlekte oraya gider atasözünü doğrulamak için elinden geleni yapıyorlar. Kişiliği oturmuş, öz güveni olan biri kendi kararlarını verebilir ama zayıf karakterdeyse önündeki ne yaparsa onu taklit eder. Her ikisi de sınıfta kalmıştır. Onlardan hoca falan olmaz. Yol yakınken farklı bir iş tutsunlar. Unutmasınlar mutlaka ideal bir karakter olması da gerekmez aslında, yaptığının bilincinde olan birileri de yeterli.