Dracula’nın ülkesi Romanya’yı kendi evinde yere serdik. "Olmak ya da olmamak" maçında Burak attığı şık golle Türkiye’yi sevince boğdu, 90+5’te de Mevlüt rakibe son darbeyi vurdu. Artık 2014 Dünya Kupası’na katılma yolunda şansımız daha fazla. Millilerimiz, kalan iki maçını kazanır, Macaristan da iki maçından birinde tökezlerse ver elini Brezilya...

Dünya Kupası’na katılma şansımız mucizelere bağlıydı. Ama biz ne mucizeler gerçekleştirmiştik. Yine öyle olmalıydı. Oldu da... 80 milyonun duasını alan Fatih Terim’in cengaverleri, dün gece Romanya karşısında yine destan yazdı. Milli Futbol Takımımız, İstanbul’daki ilk maçta kaza kurşunuyla bizi vuran Romanya’ya kendi sahasını dar etti. Maçın 22’nci dakikasında Caner Erkin sol kanattan ortayı kesti, Burak Yılmaz, ceza alanında iki Rumen’in arasında olmasına rağmen kafayı nefis vurdu, meşin yuvarlak kaleciyi çaresiz bırakıp ağlarla buluştu: 1-0. 

BEKLE BİZİ BREZİLYA
Bu gol millilerimizin coşkusunu, inancını, hırsını, gücünü, motivasyonunu artırırken; Rumenlerin yüzüne ise "Galiba bu maçı alamayacağız" ifadesi yerleşti. Ay-yıldızlı ekibimiz, Romanya’nın kısa süreli parlamaları hariç, maç boyunca üstün olan, golleri kaçıran taraftı. Mevlüt Erdinç, 90+5’te yakaladığı fırsatı ise kaçırmadı, skoru 2-0 yapan golü atarken, Milli Takımımız, 1925’teki 2-1’lik galibiyetten 88 yıl sonra Romanya’yı deplasmanda mağlup ediyordu. Artık önümüz biraz daha açıldı. Bekle bizi Brezilya, geliyoruz.