Mersin İdman Yurdu Denizlispor karşılaşmasında lige verilen arayı yanlış anlamış ve futbola ara vermiş gibiydi. 8 haftadır göz alıcı bir performans sergileyen ve ligin kalburüstü takımı olduğunu ispatlayan kırmızı lacivertli futbolcular , sanki soyunma odasının koridorlarında tanışmış gibilerdi. Yani el sıkışıp, birbirlerine sarılıp ve hasret giderdikten sonra gösteri maçına çıkan veteranlar gibi..
Maçtan birkaç dakika önce verdiğim röportajda Mersin İdman Yurdu’nun ligde kötü futbol oynayarak yenileceğini düşünmediğimi ancak kişisel hatalardan dolayı mağlup olabileceğini söylemiştim.Açıkçası sahadaki futbolcular benim bu düşüncemi çürüttü.. Hem kişisel hatalar yaptılar hemde kötü bir futbol ortaya koydular. Bunda rakip takımın futbol oynamaktan çok oynatmama düşüncesi de etkili oldu. Özellikle Denizlisporlu futbolcular attıkları golden sonra sahada hem basmadık hem de yatmadık yer bırakmadı. 9 futbolcu sarı kart görmesine rağmen hiçbirine kırmızı kart denk gelmemesi de işin en enterasan yönüydü. Adamlar faulleri bile sırayla yaptı. Sanki herşeyi planlamış gibilerdi.
Denizlispor alan parselizasyonunu ne kadar iyi yaptıysa kırmızı lacivertliler de bu konuda bir o kadar kötüydü. Atılan hiçbir final pası yerini bulmadı. 90 dakika boyunca maçı forse eden bir takımın net sayılabilecek, “ah bu da kaçarmı “ denilecek bir pozisyonu yoktu. Yenilen gol son derece acemi işiydi. Kaleci Mahmut ile Anıl arasındaki bir anlık anlaşmazlık golün hazırlayıcısı oldu. Arkadaşlarının kademesine giren Anıl prese saatler kala topu kafayla kalecisine gönderdi. Ve o andan sonra Mahmut şov başladı. Pozisyonun tekrarını defalarca izledim, anneannem bile o topa yetişirdi. Ve top Bezgin bakışlar arasında dışarı çıktı ve korner oldu .Anıl bu, başladığı işi bitirecek . Pozisyonun hazırlanmasında büyük payı olan tecrübeli sol bek yine ters ayakla topa müdahale ederek takımının mağlubiyet golünün servisini yaptı. Geçmiş ola...
Aslında mağlubiyeti sadece Mahmut- Anıl Ltd. Şti’ye bağlamak haksızlık olur. Mesela bu şirketin ortaklarından Güven’e parantez açmak gerekiyor. Açıkçası İstanbul maçında attığı gole pişman etti bizi. Haftalardır içeri bilinçsizce katediyor, boyunu aşan işler yapıyor. Futbolun basit bir oyun olduğunu Güven’in artık kabul etmesi gerekir.
Başından bu yana söylüyoruz ‘ orta alanda yaşanacak olan sıkıntı takımın tüm planlarını bozar’ diye. Ve beklenen oldu ..Lawal bu maçta inanılmaz pas hataları yapınca takım hücuma çıkmakta ve pozisyon yakalamakta bir hayli zorlandı.Lawal’ın maçtan bize yansıyan tek akılda kalıcı yönü ise yeni saç stiliydi. O kadar..
Maçta göze çarpan bir unsur daha vardı. Takım bu maçta bir sezon boyunca göremeyeceği kadar serbest vuruş kullandı. Antrenmanda çalışılan hiçbir organizasyon yerini bulmadı. Hiçbir serbest vuruş forvetlerle dahi buluşamadı.
Ben takımı bir kez daha tüm hatlarıyla dökülen, rakibin değirmenine su döken bir durumda göreceğimizi sanmıyorum. Ama bu maçı Hakan Kutlu’nun hafızasına kazıması ve sahada olan biten ne varsa ciddi bir şekilde not etmesi gerekiyor. Küçük çapta da olsa bir rotasyon şart. Hoca eminim bu isimlerin kim olduğunu bu maça bakarak daha iyi etüd edecek.
Bu maçı bana bir cümle ile yorumla deseniz diyeceğim o dur ki ;
Ağız tadıyla Kenan Şahin’e bile kızamadık arkadaş !