Bir zamanlar Mersin İdmanyurdu teknik direktörlüğü de yapan Yüksel Yeşilova, Türk Futbolunu değerlendirdi.

Son günlerde futbol kamuoyunu meşgul eden ‘Türk Teknik Direktör mü yoksa yabancı teknik direktör mü?’ sorusuna farklı yaklaşan deneyimli teknik adam, olaya eğitimci boyutuyla bakmak gerektiğini söyledi. Yeşilova, “Ülkemizde sürekli tartışılan,Türk Teknik Direktör mü yabancı Teknik Direktör mü sorusu aslında Türk eğitici mi Yabanci eğitici mi olarak algılanırsa daha doğru olur ve sorunun cevabı da başka olur” dedi.

EKİP ÇOK ÖNEMLİ

Yurt dışından gelen Teknik Direktörlerin ekibinin onların başarısında büyük pay sahibi olduğunu söyleyen Yeşilova, “Maçlarda çok iyi mücadele eden, dayanıklılık ve fizik gücü yüksek olan takımın elde ettiği başarı da iyi bir kondisyonerin payı büyüktür. Aynı şekilde rakibi iyi etüt edip güçsüz yanlarını bulan veya aynı şekilde rakibin güçlü olduğu yanlarını teknik direktöre ileten ve teknik direktörün belirtilen hususlarda önlem almasını sağlayan Analiz Hocasının başarıda ne kadar pay sahibi olduğu bilinmelidir” şeklinde konuştu.

AKRABASINI YARDIMCI

YAPAN HOCALAR VAR

Türk futbolunun büyük sorunu olan kalecilerin yetişmesinde de iyi bir kaleci antrenörünün büyük payı olduğuna da değinen Yeşilova, “Hocasının ne kadar önemli ve gerekli olduğu kelimelerle anlatılamaz. İste her zaman tartıştığımız sorunun cevabı da burada. Bizim ülkemizde Teknik Direktörler ekibini yakınlık derecesine göre kuruyor. Lisansına, bilgisine bakarak değil. Ülkemizde oğlunu, komşusunu, damadını yardımcı hocası yapan bir teknik direktör anlayışı varken bu teknik direktörlerin yetiştireceği gençlerin oynayacağı Milli Takımdan ne kadar başarı beklenir? Bu sorunun cevabını bu hususta kafa yoranlara açık bırakıyorum. Milli takımımızda bu sorunun cevabını veriyor zaten” ifadelerini kullandı.

YABANCI HOCA DEĞİL

YABANCI EĞİTİMCİ LAZIM

Türk futbolunda yabancı teknik direktöre değil, yabancı eğitimcilere ihtiyaç duyulduğunu belirten Yeşilova, “Türk Futbolunun her liginde yabancı eğitimcilere sadece Teknik Direktör olarak değil Kondisyoner, Analizci, Kaleci Antrenörü olarak müsade edilmeli. Türkiye’de 3. ligde oynayan bir gencin kondisyon çalışmasına ihtiyaç yok mu da orada kondisyoner yok veya oradaki futbolcunun taktik, analiz ihtiyacı yok mu da orada böyle bir görevi yapan yok. Peki 3.Ligde oynayan bir genç kalecinin Avrupa’da oynamış iyi bir Kaleci Hocasindan eğitim almaya ihtiyacı yok mudur? Peki neden bu gençleri hocaların, yöneticilerin, milletvekillerin, bakanların akrabaları çalıştırıyor da işinde uzman olan, profesyonelliği ön planda tutan bir anlayış çalıstırmıyor? Benim kanaatim illede yabanci Teknik Direktör anlayışına HAYIR, ama daha fazla yabanci eğitimcilere EVET” dedi.