Hakan Kutlu... 1972’de Ankara’da doğdu, futbolculuk kariyerine 8 yaşında Ankaragücü’nde başladı. 1992 yılında Sarı-Lacivertli kulüpte profesyonelliğe ilk adımı atan Kutlu, 15 senelik futbolculuk kariyerinin ardından yine Başkent temsilcisinde jübilesini yaptı. Ardından teknik adam olarak Türk futboluna hizmet etmeye başlayan 42 yaşındaki çalıştırıcı, Denizlispor, Manisaspor ve Ankaragücü’nde çalıştı. Savaşcı bir yapıya sahip olan hayatında kolaycılığa asla yer vermeyen Kutlu, zirvenin sadece 4 puan gerisinde; hedefe yürüyen bir takımı hep birlikte kurduklarını ve sezon sonunda mutlu sona ulaşacaklarını aktardı.
İşte Hakan Kutlu röportajının tamamı:
*Teknik direktörlükten önce uzun bir futbolculuk kariyeriniz var. Öncelikle futbola nasıl başladınız?
- Futbola 8 yaşında, Ankaragücü taraftarı olan bir aile büyüğüm sayesinde Ankaragücü’nde başladım.
*Futbol kariyeriniz Türkiye’nin en köklü kulüplerinden olan Ankaragücü’nde geçti. Tam 13 yıl bu kulübün kaptanlığını yaptınız. Ankaragücü kulübü ve taraftarları hakkında neler söylemek istersiniz?
- Ankaragücü altyapısının tüm kademelerinde oynadım. Minik, paf, amatör,yıldız ve son olarakta A takıma kadar yükseldim. Yine hiçbir yere ayrılmadan A takımla 13-14 yıl kaptanlık yaparak futbol yaşantımı Ankaragücü’nde noktaladım. Ankaragücü çok köklü bir camia. 1910 yılında kurulmuş, 100 yılı aşmış başarılarla dolu bir tarihi var. Taraftarı bilindiği gibi takıma çok bağlı ve takımı çok iyi destekliyorlar.
*Ersun Yanal, Ankaragücü’nü çalıştırdığı dönemde siz de Ankaragücü’nde top koşturuyordunuz. Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’deki başarısı ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Hâlâ görüşüyor musunuz?
- Ersun Yanal ile devamlı görüşüyoruz. Birbirimizin hayatlarımızdaki yeri özeldir. Çünkü onun teknik direktörlükteki çıkışı Ankaragücü’nde başladı. Birçok şeyi beraber paylaştık. Hedefleri olan özel bir insan, bu hedefleri doğrultusunda ilerliyor.
*Türk futbolunun çınarı Ankaragücü bir süredir zor günler geçiriyor. Siz de Ankaragücü’nün en zor döneminde bu kulübün teknik adamlığını yaptınız. Ankaragücü’nün yeniden Süper Lig’de başarıyla mücadele edebilmesinin yolu sizce nerden geçer?
Ben Ankaragücü’nün en zor döneminde teknik direktörlük yaptım. Bu süreçten 2 dönem önce yine bu kulübün teknik direktörüydüm ama ayrılmıştım. Ankaragücü zor şartlar altında bana bir teklif getirdi. Ben de bu zor görevden kaçamazdım. Futbolcuların, personelin hatta yönetim kurulunun dağılmış, kaçmış olduğu bir dönemde görev yaptım. Ankaragücü alt yapısından yetişen oyuncularla Süper Lig’de mücadele etmek zorunda kaldık. Bence bu çok şerefli bir mücadeleydi. Kesinlikle pişman değilim. Ankaragücü’nden yine o şartlarda bir teklif gelse asla kaçmam kabul ederim. Çünkü Ankaragücü, benim hayatımda önemli rol oynayan, iyi kötü birçok şey paylaştığım bir camia, en azından taraftarı olduğum bir kulüp. Ankaragücü’nün 100 yaşını aşmış bir tarihi var, arkasında çok fazla seveni var. Bu zor ve sıkıntılı dönemden en kısa sürede çıkacağına inanıyorum.
*Ankaragücü, Manisaspor ve Denizlispor deneyimlerinizden sonra Mersin İdman Yurdu’nda teknik direktörlük görevine getirildiniz. Bu transfer nasıl gerçekleşti?
- Geçen sene ligin son 8-9 maçında Mersin İdman Yurdu ile anlaştım. Göreve gelirken başkanımızla konuşmamız, Mersin İdman Yurdu’nun ligde kalmasının çok zor olduğu, ama bir mucizeyi gerçekleştirebilmek için uğraş vereceğimiz yönündeydi. Eğer başaramazsak, önümüzdeki yıl için şampiyonluğa oynayacak bir takım kurup tekrar Mersin’i hak ettiği, yakıştığı Süper Lig’e döndürecektik. Bu hedeflerimiz şu ana kadar gerçekleşti. Şampiyonluğa oynayan iyi bir kadromuz var. Sezon sonu inşallah Süper Lig’e tekrar çıkacağız.
*PTT 1. Lig’de takımınızın şu ana kadarki performansı hakkındaki düşünceleriniz neler? Mersin İdman Yurdu’nu yeniden Süper Lig’de görecek miyiz?
- Elbette çok sıkıntılı dönemler geçirdik. Ve bu süreç hâlâ sürüyor. Biz oyuncular, teknik kadro ve personel olarak bu konularda hiç konuşmuyoruz. Başkanımız son derece destek oluyor, hem oyuncu grubuna hem de Mersin İdman Yurdu’na çok büyük emekleri var. Başkanımızı destekleyecek bir yönetim kurulu oluşturuldu. Biz hedeflerimiz doğrultusunda ilerleyeceğiz.
*Takımda maddi anlamda sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Peki futbolcular maaşlarını zamanında alabiliyor mu?
- İyi futbol oynayan bir ekibiz. İstediğimiz seviyede futbol oynuyoruz. Ama ilk yarıda planlamadığımız mağlubiyetlerimiz oldu. Özellikle iç sahada yaşadığımız puan kayıpları olmasa çok daha iyi yerde olacaktık. Sezon başında hedeflediğimiz çıtanın 4-5 puan gerisinde kaldık.
*Devre arasında Mahmut Bezgin, Kenan Şahin ve Raheem Lawal gibi önemli oyuncular takımdan ayrıldı. Bu ayrılıkların takımı etkileyeceğini düşünüyor musunuz?
Özellikle Lawal’ın gitmesiyle oyun planımızda bir değişiklik yapmak zorunda kaldık. Lawal gerçekten çok önemli ve potansiyeli çok yüksek olan bir oyuncu. Geçen sene bizim Mersin İdman Yurdu’na gelmemiz ile forma şansı bulan bir futbolcu. Sürekli performansını artırarak ilerleyen bir futbol yaşantısı oldu, bu doğrultuda futbol anlayışımızda bir takım değişiklikler oldu. Fakat arkadaşlarımız Lawal’ın yokluğunda çok iyi performanslar sergiliyorlar. Mahmut ve Kenan’da çok önemli futbolcular. Onların yerini bir şekilde doldurduk. Kalemize Ahmet Şahin’i forvete de Sinan Kaloğlu’nu aldık,
*Son olarak Mersin İdman Yurdu taraftarları geldiğiniz günden beri size çok büyük destek verdi ve hep arkanızda durdu. Onlara buradan bir mesajınız var mı?
Mersin İdman Yurdu taraftarı kulüplerine son derece bağlılar. Özellikle Şeytanlar grubu yıllardır takımlarına, futbolcularına ve teknik adamlarına sahip çıkıyorlar. Bizim tek eksiğimiz, şehrin diğer kalan insanlarının takıma destek vermemeleriydi ki, bu da son Adanaspor ve Orduspor maçı ile sona ermiş gözüküyor. Çok güzel ve büyük bir destek verdiler. Bundan sonraki maçlarımızda da onları takımlarına destek vermeleri için tribünlere bekliyoruz.
Kaynak.Fanatik
