Hüseyin Kurtulmaz.. 1992 Avrupa Boks Şampiyonu.. Milli takım formasını 100’ün üzerinde terletmiş, sayısız başarılara imzasını atmış, dünya şampiyonları ‘demir’ yumruğundan nasibini almış.. Kurtulmaz’ı diğer şampiyon millilerden farklı kılan bir özelliği var..  Ne mi? Şansızlığı.. vefadan yoksun bırakılması.. unutulmuşluğu.. İşte o şampiyon şimdi bir sporcunun gururu, şerefi ve namusu olan Avrupa Şampiyonluk madalyasını satıyor.. Sebebi mi? Şansızlığı.. vefadan yoksun bırakılması.. unutulmuşluğu..

 71 YIL ARADAN SONRA İLK ŞAMPİYON

1992 yılında İskoçya’da düzenlenen Avrupa Boks Şampiyonası’nda ringe çıktı Hüseyin Kurtulmaz.. Önce İspanyol, sonra Fransız ardından da İngiliz boksöre acımadı.. Son rakip Çekostovakyalı boksör.. Dünya şampiyonu olan rakibi karşısında esmer yağız bir delikanlı.. Muhammed Ali’ye nazire yaparcasına ‘Kelebek gibi uçan, arı gibi sokan’ bir Türk evladı.. Maçta başlama zili çaldı.. Kurtulmaz’dan rakibi kurtulamadı.. Dile kolay Türkiye’de bir boksör 71 yıl sonra altına ulaştı.. Milli bir  kahraman olarak Türkiye’ye döndüğünde şansının da döneceğini düşünen Kurtulmaz, boks camiasında artık ‘altın çocuk’ olarak tanınıyordu.. Milli takım formasını 100’ün üzerinde terletmiş, sayısız ulusal ve uluslararası başarılara imzasını atmış, Avrupa’da Türkiye’nin gururu olmuştu.. Ancak, rakipleri Kurtulmaz’dan, Kurtulmaz ise şansızlığından bir türlü kurtulamadı..

 HAYATIN DEMİR YUMRUĞUNDAN KAÇAMADI

Hüseyin Kurtulmaz boksu bıraktığında 26 yaşındaydı.. Bir jübilesi bile olmadı.. Boks yaparken yakasını bırakmayan maddi problemlerden, boksu bıraktıktan sonra ‘belki’ kurtulurum düşüncesi ile antrenörlük diplomasını aldı.. Sonuçta bir Milli boksör.. Bir kulüp sahip çıkar, federasyon sahip çıkar, hiç olmadı, devlet sahip çıkardı.. Ama kimse sahip çıkmadı Kurtulmaz’a.. Rakipleri ile ortak noktası aynıydı aslında.. Onlar Kurtulmaz’ın demir yumruğundan, Kurtulmaz ise hayatın ağır yumruğundan kurtulamadı.. 10 yaşında başladığı boks macerası boyunca 276 müsabakaya çıktı.. 262’inden galip geldi.. Ancak en ağır yenilgisini ringte değil, hayattan aldı.. Otellerde güvenlik görevlisi oldu.. Şansı döndü derken Mersin Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nde işe alındı binbir zahmetle.. Orda da şansı dönmedi Kurtulmaz’ın, Önce bahçıvansın dendi, sonra kapıcılık görevi verildi.. Yediremedi gururuna Kurtulmaz.. Bastı istifayı..

AVRUPA ŞAMPİYONU MADALYASINI SATIYOR

Şuan evli ve 2 çocuk babası Kurtulmaz.. Aynı zamanda işsiz.. Bankalara olan 50 bin TL’lik borç iyice bükmüş bileğini.. Kredi kartları almış başını gitmiş.. Ne bir kulüp, ne federasyon ne de Devlet sahip çıkmayınca, eski bir milli boksör olmanında gereği kalmamış hayatında.. Gururunu, namusunu ve şerefini satmaya karar vermiş.. Hani sporcunun namusudur, şerefidir gururudur ya başarıları, madalyaları, kupaları.. Oda şimdi Avrupa Şampiyonası’nda kazandığı altın madalyasını satmaya karar vermiş.. 71 yıl sonra Türkiye’ye getirdiği o altın madalyayı.. Önce İspanyol, sonra Fransız ardından da İngiliz ve son olarak da Çetostovak şampiyonu ringe gömdüğü ve kazandığı madalyasını.. Bu madalyaya bir alıcı mı çıkar, yada Kurtulmaz’a sahip çıkacak biri mi bilinmez ama durum ortada.. İşte Kurtulmaz’ın hikayesi..  

İSKOÇYA’DA TÜRK BAYRAĞI’NI GÖNDERE ÇEKTİRDİ..

1984 yılında Mersin’de boksa başladım ve 88 yılına kadar da boks sporunu Mersin’de sürdürdüm ve şampiyon olduktan sonra Beşiktaş’a transfer oldum. 1992’de İskoçya’da gerçekleştirilen Avrupa Boks Şampiyonası’nda şampiyon olarak ay yıldızlı bayrağımızı göndere çektim. Yurtdışında gerçekleştirilen bir turnuvada bu unvanı elde eden ilk sporcu benim. 9 kez de Türkiye Şampiyonluğunu kazandım. Toplam 276 müsabakaya çıktım. 14 yenilgim, 262 tane de galibiyetim var ve boksu 2000 yılında bıraktım. Boksu bıraktıktan sonra bana sahip çıkılmadığından dolayı otellerde ve barlarda güvenlik görevlisi olarak çalıştım. Ancak çok yorucu bir iş olmasından ve evime çok uzak olmasından dolayı bu işleri de bıraktım.

 OY GETİR İŞE ALALIM DEMİŞLER

Milli formayı 116 defa giydim. 2003 yılında Boks Antrenörlük diplomasını aldım ve o tarihten bu yana gerek Boks Federasyonuna gerekse de Gençlik ve Spor Bakanlığı’na defalarca yazılı ve sözlü müracaat etmeme rağmen bir sonuç alamadım. Önüme hep çeşitli bahaneler sürüldü. Bana Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Boks Federasyonu bünyesinde antrenör olarak görev almam için milli takımda en az üç defa antrenör olarak maça çıkmam gerektiğini söylediler. Ben de o zaman beni milli takım başında maça çıkartın dedim ancak yine önüme engeller çıkarttılar ve bu sefer de federasyon seçimlerinde oy getirmem karşılığında böyle bir şey yapabileceklerini söylediler. Bu teklifi reddettim.

 CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANA MEKTUP

Ondan sonra dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a durumumu anlatan bir mektup yazdım. Mektubuma karşılık Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan bir cevap geldi ve yine olumsuz karşıladılar. Milli forma altında dünyanın her yerinde ülkemi temsil ettim karşılığı bu olmamalıydı. Bana federasyon bünyesinde görev verilmediği için ağabeyim Hıdır Kurtulmaz ile çocukları betonda çalıştırıp ülke sporuna kazandırmaya çalıştık. Bu imkansızlıklara rağmen çalıştırdığımız gençler şampiyonalarda derece elde ettiler. Bana sahip çıkılmalı yoksa bankalara olan borcumdan dolayı evimi ve 1992 yılında kazandığım Avrupa Şampiyonası madalyamı satmak zorunda kalacağım.

ŞAMPİYON MİLLİ BOKSÖR BORÇ BATAĞINDA

Bana sadece federasyon ya da Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde Türkiye’nin neresinde olursa olsun bir görev vermelerini istiyorum. Çok zor şartlarda bu sporu sürdürerek başarılar elde ettim. Bodrum katlarda yaşadım. Şuan evli ve iki çocuk babasıyım. Şu anda bankalara 50 bin civarında borcum var ve ödeyemiyorum. Kredi kartlarına takla attırarak durumu idare ediyorum. 30 yıllık emeğim olan evimi borçlarımı ödeyemezsem maalesef kaybedeceğim.

AKP İŞE SOKTU ANCAK..

İyi bir şekilde boks eğitimi aldığıma inanıyorum. Uzun yıllar Sovyet hocalarla çalıştım ve antrenörlük konusunda yeterli olduğumu düşünüyorum.  Bütün müracaatlarıma rağmen bana sadece federasyon ya da Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde görev almam için tek bir yolun olduğunu ve bu yolun da AK Parti’den geçtiğini söylediler. Bunun üzerine ben ve ağabeyim AK Parti Toroslar İlçe teşkilatına üye olduk. Çünkü kadro alan çok kişinin bu yoldan geçtiğini gördük. Biz de bu yolu denedik. Bunun üzerine hizmet alımından Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne geçici işçi olarak alındım ancak boks hocalığı yerine bana evrak getir-götür işi yaptırıp yerleri temizletip, bahçıvanlık yaptırdılar. Avrupa Şampiyonu olan bir sporcu olarak Gençlik ve Spor İl Müdürünün kapısında korumalık yaptım. Akdeniz Oyunları’nın ardından da görevime son verdiler.

BU UTANÇ BENİM DEĞİL, BENİ BU DURUMA DÜŞÜRENLERİN!

Sporda ülkeme 18 yıl boyunca üstün hizmetler verdim. Almanya ve Fransa’dan orada kalıp boks yapmam için ciddi teklifler yapıldı ancak ben ülkemde bu spora katkı sunmak için reddettim. Avrupa Şampiyonu olduktan sonra beni ülkemde davul zurna ile karşılayıp, tüm ekonomik zorluklarımın biteceğini umut etmiştim ama öyle olmadı aksine her şey daha da kötü oldu. Maddi sıkıntıdan kurtulmak için tek çarem madalyamı satmaktan geçiyor. Ülkemin adını parayla satmak kadar ağır ve acı bir şey olabilir mi? Bu utanç benim değil, beni bu hale düşürenlerindir.

BOKSU BIRAKMAK İSTEMİYOR

Yaşadığı tüm şansızlıklara, vefasızlıklara ve maddi problemlere rağmen boksu bırakmak istemiyor Hüseyin Kurtulmaz.. Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesinde antrenör olarak gençlere boksu sevdirmek istiyor herşeye rağmen.. Olurda biri bu feryadını duyar, bir yetkili sahip çıkar da yıllardır ringlerde aldığı bilgi ve birikimini genç boksörlere aktarır diye..

ŞAMPİYON BİR AİLEDEN GELİYOR

Hüseyin Kurtulmaz, boksu seven bir aileden geliyor. Abisi Hıdır Kurtulmaz da Milli takım formasını yıllarca terletmiş ve sayısız başarılara imza atmış.. Hatta ve hatta Dünya 3.’lüğünü Türkiye’ye getirmiş.. Ancak Abisinin de kaderi kardeşinden farklı olmamış.. Ona da sahip çıkılmamış, kaderine terk edilmiş.. O da kardeşi gibi hayatın demir yumruğundan nasibini almış..

‘OY GETİR İŞE SOKALIM’ DEMİŞLER

Boks Federasyonu seçimlerinde dönemin mevcut başkanına oy getirmesi halinde federasyon nezdinde işe alınacağı söylenen Hüseyin Kurtulmaz, bu teklifi kabul etmemiş.. Tüm başarılarına rağmen böyle bir teklife ‘evet’ dememiş.. Ama bakmış olacağı gibi değil, o da AK Hükümeti’nden medet ummuş.. Partiye üye olmuş.. AKP tarafından Mersin Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nde göreve başlatılsa da Akdeniz Oyunlarının ardından kapının önüne konulmuş..

HABER: Mehmet SELVİ