Bir kulüp düşünün ki, Yönetimi ayrı, Teknik Heyeti ayrı, Futbolcusu ayrı telden çalsın..
Hepsi de kulübü ayrı ayrı yönetmeye çalışsın..
Başkan çıksın, ‘en iyi ödeme yapan kulüp biziz’ desin..
Futbolcu parasını alamadığı için kazan kaldırsın, antremana çıkmasın..
Arkasına hoca cümle aleme ‘bu iş böyle gitmez, lastik patlar’ tehdidinde bulunsun..
Baktığınızda kulübü kim yönetiyor o bile belli değil mesela..
Yönetim mi?
Hoca ile PRENSİ mi?
Yoksa takımın abileri mi?
Yönetim, kulübü binbir zorlukla yönetmeye çalışıyor..
Hoca, PRENSİ ile kafa kafaya verip at koşturuyor..
Takımın abisi dediğimiz futbolcular çıkıp kazan kaldırıyor..
Hani bir söz vardır ya; Tokmak kimdeyse davulu o çalar..
İnanın tokmak kimde o bile belli değil şuan..
***
Kimse inkar etmemeli bence..
Sezon başından bu yana az maliyetle çok büyük işlere imza attı bu takım..
Ancak geldiğimiz noktada ‘kriz’ hortlayı verdi birkez daha..
Demek ki ortada çok büyük bir sorun var..
Ama sorun kimde, kime kızacaz?
Kimden hesap soracaz?
Takım iyi giderken kızacak kimse bulamıyorsunuz haliyle..
Yönetime mi laf edelim?
Futbolcuya mı, Teknik Heyete mi?
Ama illa birine laf söyleyecek isek o da fırsatçılar olmalıdır bence..
Kim mi bu fırsatçılar?
Transfer yasağını elinde koz olarak kullananlar..
Ne başkana ne de yönetime danışmadan kafasına göre takılanlar..
Fazla da bişey söylemiyorum, şimdilik bu kadar!
Son olarak;
Transfer yasağı, futbolcu eylemi, teknik heyet ile yönetim arasındaki soğuk savaş..
Çok büyük bir aksilik yaşanmaz ise bu sene öyle yada böyle lige tutunuruz..
Seneye mi?
Gelin ata binmiş..
Ya nasip demiş..