Trabzonspor ile yaptığımız ilk maçı hatırlamak lazım. Oradaki maçta da benzer goller yemiştik .
O günden bugüne değişen hiçbirşeyin olmadığını yine bir Trabzonspor maçında görmüş olduk.Anlayacağınız resmen dejavu yaşadık.
Rakibin en önemli silahı olan Mehmet Ekici piknik havasında top oynadı.
Sefa Yılmaz’ın kafa gollerinde bırakın markajı, kendisine refakat eden bir futbolcu bile yoktu. Yani ne alan savunması ne de adam markajını becerebildi Mersin İdman Yurdu.
Evet kötü gününüzde olabilirsiniz. Şansız goller yiyebilirsiniz. Beceriksizlik yapabilirsiniz. Tek kale oynayıp yenilebilirsiniz. Futbolda herşey olabilir. İşte futbolu keyifli hale getirende bu zaten. Ama böylesine tecrübeli ve profesyonel futbolcu topluluğunun bu kadar amatör goller yemeye bence hakkı olmamalı. Bir futbolcu eğer birbirine tıpa tıp benzeyen iki gol gönderiyorsa kalenize, burada konsantrasyon eksikliği, disiplinsizlik kaba tabiriyle laubalilik vardır. Bence Çalımbay’ın masaya yatırması gereken olgu budur.
Rıza Hoca’nın transfer yasağı nedeniyle elinin zayıfladığını biliyoruz. Hoca basın toplarında sık sık “elimizdeki malzeme bu ve bu malzemeden en iyi sonucu çıkaramaya çalışıyoruz, takıma sahip çıkın” diyor. Bu açıdan bakıldığında hocanın hakkı var. Ama bu malzemeden mesela Eskişehirspor, Kasımpaşa, Karabük maçlarında nefis yemekler çıktı. Onu da unutmamak gerekir.
Serol Demirhan tercihi, Güven Varol’un mevkii değişikliği, Tita’nın ilk 11’de sahaya çıkması bu maçta kritize edilmesi gereken unsurlar..
Bakın Welliton son iki maç hariç , oynadığı karşılaşmalarda son 15-20 dakikayı göremiyordu. Hoca Weliton-Marko değişikliği ile Brezilyalıyı demoralize etti farkında olmayarak. Neyseki Welliton son iki maçtır 90 dakikayı görüyor...
Aynı durum Serkan Yanık için de geçerli. Serkan Balcı’nın sakatlığında bu mevkide başarılı olan oyuncu Trabzon maçında kendine ilk 11’de yer bulamadı. Oynatılmama nedeni, geri dönüşlerde ve kademede sıkıntısı olduğu için.. Takımda o kadar geriye dönemeyen oyuncu varken Rıza hoca’nın devşirme bir sağ bekle sahaya çıkmasının Serkan Yanık üzerindeki travmasını varın siz düşünün..
Tita’nın Fenerbahçe maçındaki performansı Trabzon’da ilk 11’de sahaya çıkmasını sağladı.. Ama ne yazık ki Fener performansı reklamlardan ibaretmiş. Bu da bize pahalıya maloldu.
Serol Demirhan’ın bölgesi resmen koridordu. Rıza hoca oyuncusunu sadece izlemekle yetindi. Nurullah Kaya’yı yedek kulübesine bile almayan Rıza Hoca’nın bu bölge ile ilgili hiçbir planı olmadığı anlaşılıyordu. Maç içinde Efe stopere monte edilip, Mitro sol beke kaydırılabilirdi. En azından hava üstünlüğünü Sefa’dan alabilirdik. Ama olmadı.
Sonuç olarak;
Futbolcuların sadece bedenen sahada olduğu bir maçtı Trabzonspor karşılaşması.. Hoca’nın yanlış tercihleri de bu mağlubiyete zemin hazırladı. Bugüne kadar “Adaletini sorgu-sual etmediğimiz” Rıza Çalımbay’ın kararlarını yeniden gözden geçirme zamanı da geldi. Artık yabancı sınırlaması ve transfer yasağı gibi ritüel sorunları konuşmak yerine, dikkatimizi ve konsantrasyonumuzu yapılan hatalar üzerine yoğunlaştırmamız gerekiyor.