İlk yarıda deplasman maçlarında kayıp görüntüsü vermesine rağmen, iç sahadaki başarılı performansıyla topladığı puanlarla düşme hattındaki takımlara göre daha rahat olan bir Mersin İdmanyurdu var.Bu rahatlık, transfer yasağının da üzerine eklenmesiyle birlikte , takımın hocasından futbolcularına kadar bir ego yüklemiş.
Tevfik Sırrı Gür Stadı’nı 23. haftaya kadar " yıkılmaz kale" yapan Mersin İdmanyurdu, Trabzonspor’a önce farklı mağlup olarak iç saha başarısına son verdi, ardından deplasmanda Eskişehir deplasmanında silik futbol oynayarak herkese saç baş yoldurttu.Sonuç ve oynanan futbol şaşırtıcı gibi gelse de , bana normal geldi.Rıza Çalımbay, efendi ve kariyerli bir antrenör olabilir ama taktiksel anlamda ezber bozan bir b planı yok.Kenardan oyunu iyi okuyamıyor ve yaşanan bu zorlu süreci şu ana kadar iyi idare edememiş gibi görünüyor..Bazen iyi oynarsınız kaybedersiniz.Hakemlere yenik düşersiniz; işler o gün istediğiniz gibi gitmeyebilir.Fakat takım haftalardır iyi futbol oynamıyorsa bu bahanelerin de artık sizi kurtaramayacağı gerçeğini anlamanız lazım.Mersin İdmanyurdu, muhteşem galibiyetler gibi görünen 19. haftadaki Kasımpaşa maçında da, 21. hafta oynanan Karabükspor maçında da şans faktörüyle ayakta durabildi.
Bu ligde çok koşan, rakip kalede daha çok gol arayan ve mücadele eden takımlar ayakta durabilir.Yakın zamanda N.Sağlam döneminde örneğini yaşadık..Burhan’lı, Culio’lu, Nobre’li kadroya "bu takımın düşmesi mucize olur" deyip de, sezon sonunda 34 maçta sadece 4 maç kazanıp 22 puanla düşen takım da bu takımdı..Verdiğim bu örnek sadece "O kadar da değil; küme düşmez bu takım." diyenler için..Bizden önceki nesil ve büyüklerimiz 82-83 sezonundaki hayal kırıklığı ve hüsranı da hatırlayıp nostalji yapabilirler..
Bitime 10 hafta var ve 16. sıradaki takımla arada artık sadece 8 puan var..Avrupa rüyasından uyandıysanız, transfer yasağı ve hakem eleştirilerini bir kenara bırakıp karakteriniz ve mevcut potansiyelinizi futbola veriniz..Başkan ve yöneticileri de artık hakemleri, basın mensuplarını günah keçisi ilan etme hastalığından kurtularak, tesis sorununu çözmek, kurumsal adımlar atmak gibi kulüp geleceğini ilgilendiren meselelerle ilgilenmeye davet ediyorum.
Neyi biliyorsanız, onunla imtihan olursunuz..
Kalın sağlıcakla...