Mersin macerası bir tesadüfle başladı. Play off maçlarında ortaya koyduğu performans büyük yıldızlara yakışan türdendi. Süper lig rüyasını gerçekleştiren genç oyuncu Çalımbay’ın gözüne girememenin üzüntüsünü yaşarken, aynı zamanda kendini kanserin pençesinde buldu.
Play-Off maçlarını kazanarak Süper Lige çıkan ve topladığı puanlarla ligin iddialı takımları arasındaki yerini alan Mersin İdman Yurdu’nda bu sezon bir tek şey dışında herşey yolunda gitti. Geçtiğimiz sezon özellikle play-offlarda sergilediği performansla takımının süper lige çıkmasına katkı sağlayan gurbetçi oyuncu Berkan Afşarlı’nın Lenfoma kanserine yakalanması sporseverleri derinden üzdü.
Paskolik Gazetesi, talihsiz oyuncu Berkan Afşarlı ile Mersin macerası ve hastalığı hakkında konuştu.Lenfoma kanserine yakalanan gurbetçi oyuncu ile yaptığımız röportajın ilk satırlarında daha önce hiç bilinmeyen bir gerçek de gün yüzüne çıktı. Berkan Afşarlı’nın Mersin İdman Yurdu kariyerinin bir tesadüften ibaret olduğu ve aynı zamanda bir menajer oyunundan kaynaklandığı anlaşıldı.
“Aslında Mersin benim yerime başka bir Berkan’ı transfer etmek istemişti” diye başladı sözlerine Berkan Afşarlı ve devam etti.
“Mersin hiç aklımda yoktu. Buraya gelişim aslında bir menajerin bana yaptığı bir yanlış sonucu oldu. Menajer Mersin’e aynı isimde başka bir futbolcu getirmek üzere harekete geçmiş. O oyuncudan olumlu yanıt alamayınca beni Mersin’e getirmiş. Bundan benim o ana kadar haberim yoktu. Mersin’e geldim ilk antrenmana çıktım. İdman maçında hoca beni sağ kanatta denedi. Şaşırdım. Ardından Hakan Kutlu’nun yardımcılarından olan Hakan Çobanoğlu bana adımı soyadımı ve mevkimi sordu. O an anladımki onların beklediği oyuncu ben değilmişim. Anlayacağınız Bir menajerin oyunu nedeniyle Mersin’e yolum düştü. Neyseki Hakan hoca beni beğendi ve takımda kaldım. Gelişim tesadüften ibaretti”
Bu durumdan ağzı yanan gurbetçi oyuncu Burak Yılmaz’ın menajeri ile anlaşmak üzere olduğunu da söyleyerek, Almanya kariyerinde de buna benzer bir dizi şansızlıklar yaşadığına dikkat çekti.
“Stutgart’a transfer olduğumda hocamın alt yapıdan üst takıma gitmesi ile beni yeni bir süreç bekliyordu. U19’da oynarken hocam beni A takıma alacaktı. Haber yolladı. Ben o süre zarfında yaptığımız bir turnuvada çapraz bağlarımda yaşanan kopma kaderimi değiştirdi.Şu an belki Stutgart’ın A Takımında oynuyor olacaktım. Buna benzer çok talihsizlikler yaşadım. Hem menajerler, hem sakatlıklar konusunda şansım yaver gitmedi. “
Türkiye kariyerine Mersin İdman Yurdu ile adım atan Berkan Afşarlı ilk zamanlarda bazı korkular yaşadığını da itiraf ediyor;
“İlk geldiğimde uyum sorunu yaşadım. Korku yaşadım. Türkçem çok kötüydü. İki kelimeyi biraraya getirmekte zorlanıyordum. Ama kısa sürede arkadaşlarımın sayesinde uyum sağladım. Özellikle Mahmut bana çok destek oldu. Onun yanısıra Nurullah Kaya’nın büyük desteğini gördüm. “
Berkan, devre arasında takıma dahil olmasından çok uzun bir süre sonra forma şansı yakalamasının nedenlerini de açık yüreklilikle anlattı :
“ Transfer teklifi aldığımda İsviçre’de oynuyordum. Liglere ara verilmişti. Yani Ben devre arasında tatilden geldim. Hazır değildim. Ardından hazır olmaya başladım.. Hakan hocamız haklı olarak kazanan takımı bozmak istemedi. Ardından yaşanan sıkıntılardan sonra Hakan hocam takımdan ayrıldı. Bu da benim için ekstra şansızlık oldu. Takıma monte oluşum gecikti. Yılmaz Vural döneminde ilk başlarda oynayamadım ama sonrasında özellikle play off maçlarında forma giymeye başladım. Kendimi ancak play off maçlarında gösterebildim.”
Türkiye’de süper lig hayalini gerçekleştirdiğini söyleyen Berkan, bu hayalinin şimdilik yarım kaldığını söyledi. Çalımbay’ın tercihleri arasında olmamak onu derinden üzmüştü
“Süper ligdeki ilk sezonumda hiç forma giyemedim. Ben kendim için çok farklı bir sezon bekliyordum. Ama olmadı. Hazırlık kamplarında çok çalıştım. Hatta tatilden iki hafta önce geldim. İyi hazırlandığımı sanıyordum. Ben antrenmanlarda asla kendimi bırakmam. Futbolda bunlar oluyor. Bir hoca seni oynatır diğeri oynatmaz. Demekki hocamın beklentilerine karşılık verememişim. Bunu ancak böyle yorumnlayabilirim.”
Türkiye’de hocaya ve futbolcuya dayalı sistemi de üstü kapalı eleştiren Berkan Afşarlı , Almanya’da her kulübün kendine özgü bir futbol sistemi ve mentalitesi olduğunu söylüyor.
“Almanya’da sistem altyapıdan başlar. Burada takımı hocalar kuruyor, ama Almanya’da kulüp kuruyor. Hoca geliyor birkaç nokta transfer yapıyor. Kulüpler alt yapıdan üst yapıya kadar aynı oyun sistemini ortaya koyuyor. Ve altyapıdan itibaren futbolcu o siteme alışıyor. Ezberliyor. Bu da hem futbolcu hem kulüp hem de hoca için avantaj sağlıyor. “
Süper ligden umduğunu bulamayan gurbetçi oyuncunun kapısını bu defa ciddi bir sağlık problemi çalıyor. Futbol kariyeri boyunca şansızlıklar ve kırılmalar yaşayan Berkan , Lenfoma kanseri teşhisiyle bir kez daha yıkılıyor.
“Antalya kampından sonra boğazımda bir şişlik oluştu. Bu beni rahatsız ediyordu. Kulüp doktorumuz rahatsızlığımı bir hafta boyunca takip etti. Daha sonra bir hastaneye başvurduk. Ve bunun lenf bezlerimle alakalı olduğu bilgisine ulaştık. Hemen ameliyat oldum. Ve iyi huylu lenfoma kanseri olduğum anlaşıldı. Bunu ilk duydugumda ilk olarak bu durumu aileme nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Onların duymasını ilk etapta istemedim. Bu konuda çok üzülebileceklerini düşündüm. Kulüp doktorumuz ve masörümüz aileme durumu anlattı.”
Berkan sanıldığından çok daha olgun ve vakur bir şekilde bu hastalığı karşılıyor. “Bu hastalığın beni bulması aslında bir şans. Ailemden birine olsaydı bu beni çok daha olumsuz etkilerdi. “ diyebilecek kadar güçlü bir insan gurbetçi oyuncu.
“Şimdi tedavi sürecindeyim. Kemoterapi seanslarım devam ediyor. Bu süreç beni hiç olumsuz etkilemedi. Seansların olumsuz yan etkilerini bile yaşamadım. Hatta zaman zaman antrenmanlara katılıyorum. Tedavim yaklaşık 1.5 ay daha sürecek. Ondan sonra herşey normal seyrine dönecek.Ve sahalara yeniden döneceğim”
Hastalığı boyunca kendini hiç yalnız hissetmediğini söylüyor Berkan Afşarlı. Hastalığından sonra herkesin çevresinde adeta pervane olduğunu vurguluyor.
“Bu süreçte ailemden,arkadaşlarımdan, hocamdan ,yöneticilerimden ve taraftarlardan büyük destek gördüm. Hocam arkamda duvar gibi durdu. Arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı. Kulüp bu süreçte bana ev tahsis etti. Başkan ve yönetici büyüklerime taleplerimi iki kez söylemedim bile. Herkese teşekkür ediyorum. Bu dayanışma beni güçlendirdi ve motive etti.Futbola bomba gibi döneceğim günü sabırsılıkla bekliyorum.”