7 Haziran seçimleri sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin aritmetiği değişti. 13 yıldır tek başına iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ilk kez mecliste çoğunluğu elde edemedi. Siyaseti siyasetçilere bırakıp oluşan tabloyu spor çatısı altında inceleyelim.
Partilerin spor –daha doğrusu futbol- için söylediği en ilgi çeken söylemi Passolig uygulamasının kaldırılmasıydı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP), iktidara geldikleri koşulda Passolig’in kaldıralacağını taahhüt etmişti.
CHP’nin seçim bildirgesinden: “Futbol seyircisini rant kapısı olarak gören, potansiyel suçlu olarak damgalayan e-bilet’i ve Passolig’i kaldıracağız.”
HDP’nin seçim bildirgesinden: “Passolig uygulamasına son verilecek.”
MHP’nin seçim beyannamesinde Passolig ile bir şey söylenmemiş. Ancak 2 Ekim 2014’te Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın verdiği Passolig uygulamasını meclise taşıyıp şunları söylemişti :
“Passolig kartını almak isteyenlerden neden fotoğrafları ile birlikte kimlik bilgileri istenmektedir, bu uygulama maç izlemeye gidenlerin fişlenmesi anlamına gelmez mi ?
Meclis gündemine gelirse ne olur?
Bir teklifin yasalaşması için Meclis’teki salt çoğunluğun yarısından bir fazlasının onayı yetiyor. 18 Nisan 2014’te başlayan Passolig uygulamasının kaldırılması için bir partinin teklif verip Meclis çoğunluğunun evet oyu vermesi yeterli. Daha açık bir şekilde konuşalım: Seçim beyannamelerinde açıkça Passolig’in kaldırılacağını vaadeden CHP ve -ya da- HDP’den biri bu yasanın kaldırılması için teklif verip MHP’den de destek alırsa, Passolig uygulaması tarihe karışabilir.