Transfer yasağı..
Rıza Çalımbay’ın gel gitleri..
Mesut Bakkal’ın gelişi..
Başkan’ın kalp krizi..
Bolu ve Hollanda kampları derken..
İşte başladı yeni sezon..
Başladı başlamasına ama, sıkıntı, sıkıntı..
Beşiktaş karşısında sergilenen futbolu bir kenara bırakın, orta alandaki yetersizlik, defanstaki problemler ve oyun disiplininden kopuk futbol çok can sıkacağa benziyor..
Orta alanda Murat Ceylan’ı çok aradı Mersin takımı Beşiktaş karşısında..
Çünkü 2. bölgedeki Mehmet Taş ve Khalili ikilisi, geçtiğimiz sezonki takımın üretkenliğinden, yırtıcılığından ve mücadele ruhundan uzaktı..
Sonucunda da zaten 5 dakikada 4 net pozisyona girdi Beşiktaş..
Cuma’nın geleceği, Perşembe’den belliydi anlayacağınız..
Mesut Bakkal’ın takımı, Oğuzhan, Olcay, Gökhan Töre ve Quaresma arasındaki pas trafiğini kesemedi bir türlü..
Bu dörtlü topu 3. bölgede Cenk Tosun ile buluşturmakta zorlanmadı..
Ceza alanı içinde Cenk Tosun ilk yarıda yakaladığı 2 fırsatı da iyi değerlendirdi..
Baktığınızda konuk ekip ilk 45 dakikada çok rahat, hızlı ve etkili indi Mersin kalesine..
Tüm bu varyasyonların altında ise tek bir faktör yatıyordu..
O da Mersin orta alanının oyun disiplininden kopması ve defans bloğu ile irtibatı sağlayamaması..
Mersin için ilk yarıda olumlu hiç birşey yok muydu?
Vardı elbette..
20’den sonra Beşiktaş’ın bu hızı Mersin’e avantaj olarak döndü..
Mersin pasla hızlı bir şekilde çıkmaya başlayınca Oğuzhan’ın yanlız bıraktığı ve sadece Atiba’nın savunduğu defans önünde rahat top çevirmeye başladılar..
Zaten golden önce ve sonrasında da Oktay ile Khalili Welliton ile Nakoulma’yı defans arkasına kaçırmakta zorlanmadı..
Sonucunda Mersin Nakoulma ile ilk 45’te 1 gol buldu..
Ancak skor 2-1’di..
Her iki teknik adam devre arasında takımlarının artılarını ve eksilerini önlerine koymuştur elbette..
Sonucunda da Şenol Güneş’ten beklenen hamle geldi..
Quaresma ve Necip değişikliği ile Atiba’nın yanlız kaldığı savunma önünü sağlamlaştırdı..
Mersin’in 2. bölge ile 3. Bölge arasındaki irtibatı kesmeye çalıştı..
Mesut Bakkal ne yaptı?
Efe Halil’i ilk yarı yokları oynayan Tita ile değiştirerek, Sadiku’yu biraz daha öne çıkardı..
Ortala alanı kalabalıklaştırdı..
Dengeyi de bir ara kurmuştu aslında kırmızı lacivertliler..
Mersin’in sıcağına karşılık veren Beşiktaş, ikinci yarı daha çok topun arkasına geçerek, ilk yarıdaki pas üretkenliğinden biraz uzak görüntü verdi..
Aşı tutmuştu anlayacağınız..
Ta ki, 65’te Mehmet Taş oyundan atılana kadar..
Bu dakikadan sonra Beşiktaş orta alanı ve ofansif oyuncuları bir kez daha çok rahat top çevirmeye başladı..
Orta alanı yol geçen hanına çevirdi, delip delip geçti..
Yenen 5 gole de bakarsanız hepsi de orta alanı rahat geçen pozisyonlardan kaynaklıydı..
Mesut Bakkal’ın Pedriel ve Güven hamleleri 10 kişi kalan takımına ne kadar etki etti..
Tartışılır tabi..
Ancak eldeki malzeme bu..
Gelelim takım analizine..
Mihaylov öyle bir görüntü verdi ki, ‘ligin ilk yarısı bu kaleci ile bitmez’ algısı oluştu daha ilk maçta..
Vederson ve Serkan ileri çıkışlarında geriye dönmekte zorlandı..
Mehmet Taş hem tecrübesi hem de kalitesi ile bu ligin topçusu olmadığının sinyallerini verdi..
Oktay sakatlıktan kurtulduğu günden beri beklentilerin uzağında kaldı ve bu istikrarınıda Beşiktaş karşısında devam ettirdi..
Tita yokları oynadı..
5-2 mağlup olan bu takımın hiç mi artısı yoktu..
Vardı elbet..
Sadiku ve Khalili bildiğimiz gibi..
Oyun disiplininden kopmadılar..
Mitrovic elinden gelen gayreti gösterdi..
Nakoulma ve Welliton üzerlerine biraz daha koyarlarsa bu ligde çok konuşulacaklarının sinyalini verdi..
Son olarak;
Söylediğim gibi eldeki malzeme kısıtlı..
Eldeki malzeme sıkıntılı..
Murat Ceylan’ın dönmesi, bu takıma ne kadar artı katacağını hepimiz göreceğiz ancak, bu malzeme ile Bakkal’ın nefesi nereye kadar yeter şimdilik meçhul..