Konya’dan büyük bir yükle geldik Mersin’e.. Bu yükün adı kaygıydı..
Yeni bir hoca yeni bir hava getirir diye düşünmüştük.. Olmadı…
Çünkü başından bu yana söyledik bu takımdaki en suçsuz kişi takımın başında olan yada takımın başına gelecek teknik adamdır diye..
Uzun uzadıya anlatmıştım bir önceki köşe yazımda, yönetimin teknik adam ve sorun yaşadığı futbolcularla ilgili stratejisini ve yanılgılarını… Geçmişten çıkarılacak derslerin, önümüzdeki sınavlar için ne kadar kıymetli olduğunu da anlatmıştım.. Ama nafile.. Geldiğimiz durum 6 hafta sonunda 1 puan ve yaklaşık 6-7 trilyon kayıp para..
Takım şu haliyle küme düşecek takımların başında geliyor.. Geçtiğimiz sezon 47 puan toplayan takımdan hiçbir değişiklik yok ve bizim hanemizde şu an sadece 1 puan yazıyor.. Garip değil mi ?
Peki bu kötü gidişle ilgili herhangi bir tedbir ve pansuman var mı ya da olacak mı ?
Hepimizin merak ettiği soru bu aslında..
Futbolcuların maç başları, maaşları yada taksitleri verilmediğinde kazan kaldırdığı günler dün gibi aklımızda.. Peki, “Futbolcularımızın paralarını ödedik” diyen yöneticiler bu kötü gidiş karşısında görevini yerine getirmeyenler için ne reaksiyon gösterecekler, beklemedeyim…
Şu ana kadar çok da kale alınmasa da fikrimizi söylemek hem bir kentli, hem taraftar hem de bir spor yorumcusu olarak benim asli görevim…
Ve bu kriz dönemi ile ilgili söyleyecek sözümüz de var elbet..
Mesela ben olsam derhal Bülent Korkmaz ile bir kriz masası kurarım.. Kurduklarını da düşünüyorum açıkçası… Futbolcuların kulüple, birbirileriyle ya da herhangi bir sosyal –ruhsal sorun yaşayıp yaşamadığını tetkik ederim. Hatta bu zorlu süreçten sıyrılmak için takım için bir mentordan profesyonel yardım isterim.
Takımda kendini başka bir konumda görenlere , gerçek konumlarını hatırlatırım..
Mesela düne kadar Polonya Liginde 150 bin euroya oynayan, Mersinle 650 bin euroya anlaşan Nakoulma’ya maç seçmekle ve iki çalım atmakla yıldız olunmayacağını hatırlatırım.. Eğer bu telkin de fayda etmezse süresiz kadro dışı bırakır, Türkiye piyasasında mevcut değerinin ne hale geleceğini ona yaşatarak gösteririm.
Geldiği günden bu yana sorumluluk üstlenmeyen ve takım ruhundan bihaber olan Welliton’a gecikmiş sarı kartını gösteririm. Topa iki hamle bile yapamayacak durumda olmasının hesabını sorarım. Anlamazsa Nakoulma ile birlikte boş zamanlarını Marina’da değil Ahmet Ayaz’da geçireceklerini tebliğ ederim.
Khalili- Sadiku bu sezon hayal kırıklığı.. İkisi de ne yaptığını bilmez bir durumda. Yetenekleri sınırlı ama çalışkanlıkları ve pozisyon bilgileri bu açıklarını kapatıyordu düne kadar.. Onlar da geride kalan haftalarda hayalet gibiler.. Yedek kulübesine bir göz atmalarını sağlarım…
Ya Mitroviç… Kendine yapılan iyileştirmenin altında ezilip gidiyor haftalar ilerledikçe… Konsantrasyonu bozuk, çabukluğu kaybolmaya yüz tutmuş durumda. Uyarılması gerekenlerden biri de o açıkçası.. Ona verilen lakabın ne demek olduğunu hatırlatırım.
Ricardo Pedriel ve Marko Futacs için bir şey demiyecekmisin diyenleri duyuyor gibiyim… Çok ama çok uzun süre önce demiştik.. Ve takıma ayak bastıkları ilk günden bu yana görüşümüz asla değişmedi. Elleri çoktan sıkılmalıydı..
Daha fazla saymaya ve sinir bozmaya gerek yok…
Bu takımın ışığı kaybolmuş… Sadece Murat Ceylan’ın sırtına binmiş bir takım var sahada. O küçücük adam ne kadar taşır bunca yükü bilinmez ama bildiğim tek şey yönetimin ve hocanın bu olan biteni bizim gibi seyretmemesi gerektiği..
Mehmet Taş,Eren Tozlu, Enes Sığırcı, Nurullah Kaya, Sinan Kaloğlu, Tita, Efe Halil…
Allah aşkına Konya maçını aklınızdan geçirin…
Bu isimlerden hangisini koysan yerine oynadığı oyuncudan daha kötü olurdu. ?
Neredeyse hiçbiri değil mi ?
Eğer sahadakiler bize bu soruyu sordurtuyorsa, bu, yaşadığımız kaosu ve kapıdaki büyük tehlikeyi işaret etmez mi ?
*******************************
Ben yönetimin veya Bülent hocanın yerinde olsam radikal kararlar için çekmecemdeki kağıdı ve kalemi masaya koyarım.. Her türlü görüş ve öneriyi dikkate alırım.. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki bırakın bizi Mersin İdman Yurd’lu bir çocuğun bile aklına ihtiyacımız olabilir..
Umarım yanılırım.. Umarım korktuğumuz başımıza gelmez..
Ama eğer kaderimizde bu ligden düşmek varsa ben en azından bunlar gibi değil savaşarak,onurlu ve kahramanca düşerim…