Maç öncesi kadroya baktığımızda, Pedriel’in de takıma dönmesiyle sahada Bülent Korkmaz’ın ideal 11’ini gördük.Yedeklerde ise Tita’nın olmayışı şaşırtıcıydı.
Maça baskılı başlayan taraf Mersin İdmanyurdu oldu.İlk 10-15 dakika Oktay ve Khalili maça hareketli başlayınca, çoğu maçta kanattan rakip kaleye yüklenen Mersin İdmanyurdu’nun bu alışkanlığından vazgeçip orta alanı aktif kullandığına şahit olduk.
Hızlı başlayan ve ilk yarım saatlik dilimde topa genel anlamda sahip olan Mersin İdmanyurdu’na karşı Başakşehir takımı, alışılmış oyun formatının dışına çıkmak zorunda kaldı.Volkan Babacan topu oyuna sokarken daha çok Enver Cenk Şahin’i topla buluşturdu.O da topu çok kısa bir mesafe sürüp boy avantajını iyi kullanabilen Mehmet Batdal’a uzun toplar attı.Başakşehir takımı bu şekilde rakip kalede tehlike yaratmaya çalışırken ilk 20 dakikada bir ya da iki cılız pozisyona girebildi.
Mersin İdmanyurdu takımı 7. dakikada Servet, 20. dakikada Welliton ile rakip kalede ciddi tehlikeler yaratmasına rağmen golü geç buldu.Bunun temelinde yatan da , oyunu ilk 15 dakikanın ardından sadece sol kanada yıkmış olması.Vederson gelişen ataklara geriden gelip destek olunca, Mersin İdmanyurdu rakip kalede tehlikeli oldu.Fakat Nakoulma aldığı her topu çalım denemesiyle kullanınca takımın vitesi birçok kez düştü.Nakoulma’nın kaybettiği her top sonrası da Başakşehir takımı karşı ataklarla gol aradılar.Mersin İdmanyurdu takımı ilk 45 dakika Pedriel’den neredeyse hiç faydalanamadı.Trabzonspor maçında topla çok kez buluşan ve sürekli içeriye sızan Pedriel, Başakşehir karşısında etkisiz göründü.Sebebi takımın oyunu sol kanada yıkmasıydı.
İkinci yarıda ise bambaşka bir maç izledik.Devrenin ardından 2. yarıya hızlı başlayan taraf Başakşehir takımı oldu.Ayağa paslarla ve organize gelişen ataklarla rakip kaleye yüklenen Başakşehir, rakibini inanılmaz boğdu.Çok koştu; yıprattı.Başakşehir’de maçın ilk yarısına damga vuran Enver Cenk Şahin yorulunca yerini Uğur’a, Rajko Rotman da Sokol’a bıraktı.Başakşehir’in hücuma dönük bu değişiklikleri sonrası Bülent Korkmaz da önlem olarak Khalili’nin yerine Mitrovic’i alıp, Sadiku’yu ön liberoya çekti.Pedriel’i de zaten aktif kullanamayınca, oyuna koşan ve rakibi bozabilen Güven’i dahil ederek 64. dakikanın ardından rakibin oyununu kabul ettiğini gösterdi.
Golü alanlar değil, adamlar atar !
54 ve 68’de Vİsca, 73’de Sokol Cikalleshi ile Bekir İrtegün, 73’de yine Visca ve 88’de Mehmet Batdal’ın direkten dönen pozisyonları, gelecek golün sinyalini fazlasıyla verdi.Tam 5 net pozisyonda sıçrayan çekirge, Mersin adına 90+4. dakikada sıçramadı ve Mehmet Batdal golü atarak yıkıma neden oldu.Golden önce dikkat çeken detay, Muammer Yıldırım’ın topu elinden kaçırmış olması değil, topu oyuna sokarken takım için yarattığı tehlike ve savunma oyuncularının alan savunması yapmasıydı.Muammer topu son 10 dakika ısrarla ileriye doğru gönderdi.Bunda bir sıkıntı yok.Asıl sorun topu gönderdiği noktalarda Mersin İdmanyurdulu oyuncuların olmaması ve topun düştüğü nokta ile birlikte topa sahip olan Başakşehir’in tehlike yaratması.Nitekim gol de böyle bir pozisyon ile geldi.
Bülent Korkmaz’ın alan savunması anlayışından vazgeçmemesi ise ayrı bir problem.90+3’te Sokol Cikalleshi çok uygun pozisyonda topa rahatlıkla vuruyor.Hem liberolar (Murat-Sadiku) , hem de kaleciden dönen topa yönelen Mehmet Batdal’ı boş bırakan savunma oyuncuları ayakta uyudular.Eğer bir savunma oyuncusuysanız ve sorumluluğunuz tek bir kişiyse, ona odaklanırsınız. Onu durdurursanız görevinizi yapmışsınızdır. Aynı anda her yeri kontrol etmenize gerek yok, takım arkadaşlarınızla koordine olmaya gerek yok.Ama alan savunması yapıyorsanız işiniz zor.
Ben ilk geldiği günden itibaren Bülent Korkmaz’ın bu takıma önce savunma yapmayı öğreteceğini düşünmüştüm ama sanırım bu konuda yanılmışım.
11’e 11 devam eden bir maçta ev sahibi olma avantajını lehine kullanıp farkı 2’ye çıkartmak yerine takımı bu kadar geriye yaslamak, alan savunmasında ısrarcı olmak benim için hayal kırıklığından öte olmadı.