Mersin İdman Yurdu bir Balıkçının dediği gibi RASTGELE yönetilmeye devam ediyor. Bir başkan geliyor kardeşim beni zorla Başkan yaptılar ben cebimden para harcamam diyor, Yönetim futbolcu gibi maç seçiyor istediği maça geliyor istemediği maça gelmiyor, idman izlemiyor. Hal böyle olunca tam kendilerine göre bir çok denemeden sonra kafası yasaklarla, ağzı küfürlerle dolu bir hoca buluyorlar.
Hadi Başkanı ve yöneticileri anladık.. Futbol ve spordan uzak insanlar bir şekilde kulübe gelmişler.. Sporun ruhunu bilmezler.. Takım oyununu , birlikte hareket etmeyi bilmezler.. Sendemi bunlardan uzaksın Ümit Özat.. İdmanı Basına kapatmak ne demek. Hele hele bu Anadolu takımıysa o bölgenin İnsanına hakaret değilmi. Alt yapın ile hazırlık maçı yapacaksın sahanın çimcisinden stadın Müdürüne kadar herkesi stadın dışına çıkaracaksın. Olmaz hocam neyi kimden gizliyorsun O Stat da çalışan çimcide, Stat da ki güvenlik görevlisi de senden daha fazla Mersin İdman Yurdu’lu.
Senin geldiğin ortamı bilmem hocam ama bu Kentte hiç kimse Mersin İdman Yurdu’nun idmanını izleyip rakibine bilgi vermez. Ha gizlediğin başka şey varsa onu bilemem. Sıra dışı antreman metodun varsa, bugüne kadar denenmemiş taktik çalışman varsa bunu Antep maçında göreceğiz. Takım iyi gittiği sürece hep sen haklı olacaksın hocam ve umarım hep iyi gider takım. Ama kötü gittiği gün sakın unutma hocam kurban kesilmeden önce boynu okşanır. Başkanın seni Fatih Terime benzetmesi, seni havaya sokması maç sonuçları ile alakalıdır.
Şuan bu Kentteki tek para karşılığında Mersin İdman Yurdu’lu olan sensin hocam bu yüzden bir daha idmanı yasaklarken iyi düşün derim. Stadın dışına çıkardığın çimcin, güvenlikçin, stat müdürün bu kentin İnsanı. Kentini de kendini de satmaz. Unutma hocam bir söz vardır; Açıldığın denizin adı ihanetse çektiğin her kürekte aldanırsın.
Bizlere takım içinden bir çok bilgi geliyor. Örneğin çok katı olduğunuz, İnsanlara yukardan baktığınız, çok küfür ettiğiniz. Umarım bunlar basit bir yalandır ama eğer doğru ise bu camiada barınmanız çok zor hocam.
Son olarak şahit olduğum bir şeyi paylaşayım. Bir yemek saatinde Başkan Hüseyin Çalışkan yemek yenecek salona erken girdi. Başkandan sonra salona gelen hocayı Ümit Özat’ı masasına çağırdı, gel hocam beraber yiyelim, konuşalım dedi. Ümit Özat ise sağol Başkan ben Futbolcular ile oturacağım dedi. Başkan ısrarlı bir şekilde teklifini yenilemesine rağmen hoca gelmedi. Şimdi ben soruyorum masasına çağıran Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım olsaydı ne yapardı.
Unutma hocam saygı gösterdiğin kadar saygı görürsün. Yarını iyileştirmenin tek yolu bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir. Türk Futbolunu yasaklayarak, katıldığın programlarda anı anlatarak, Futbolu bir oyun değil de ölüm kalım meselesi olarak gördüğün sürece kurtaramazsın. Hocam sen beni tam anladığında bende seni tamamlarım sana destek veririm.