Mersin İDman Yurdu Teknik Direktörü Ümit Özat zehir zemberek konuştu..Özat Başakşehir karşılaşmasından, Sinan Kaloğlu’na, futbolcularından taraftarlara, gazetecilerden belediye personelelrine kadar bir çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamalar;
BAŞAKŞEHİR MAÇINDAN DERS ÇIKARMAMIZ LAZIM
Klasik yine pozisyon vermeden 3-0. İki tane ceza sahası dışından gol, bir tane penaltı. 1-0’dan sonra iki tane net pozisyon var. Biri Sinan’ın kalenin dibinden bacağının arasından kaçırdığı, diğeri de Eren’in penaltı noktasından şut atmayıp pas düşündüğü pozisyon. Üstüne üstük de hafta içerisinde yaşananlar var. Dolayısıyla kazanmayı hak edecek hiç bir şey yapmadık. O maçtan hepimiz, herkes ders çıkarmalı.
ANTRENMANA ÇIKMAK ONLARA FAYDA SAĞLAMAZ
Oyuncularıma hep şunu ifade ediyorum. Onları çok sevmekle, haklı olduklarını görmekle beraber, antrenmana çıkmamanın kimseye fayda getirmeyeceğini bilmeleri lazım. Çünkü vücut futbolcunun sermayesi. Antrenmana çıkmayarak, kendinize zarar veriyorsunuz. Bugün Ankaragücü kulübünde bir sürü oyuncunun alacağı var. O takım düşmese oyuncular alacağını alır mıydı? Evet alırdı. Mersin İdmanyurdu düşerse, daha kötü günlere giderse hiç kimse buradan alacağını alamaz. Dolayısıyla bizler bugün varız, yarın yokuz. Yani 2-3 yıldır bu sıkıntılar yaşanmış da 6 maç katlanmamak, tabi belki bardağı taşıran son damla ama hakikaten mevcut yönetimin neler yapmaya çalıştıklarını, hangi şartlarda görev yaptıklarını ben biliyorum. Para bulmak için neler yapmaya çalıştıklarını biliyorum. Bunları bildiğim için bir söz vereceklerse, yerine getirecekleri bir söz vereceklerini biliyorum. Haklılar onlara da saygı duyuyorum. Oyuncunun bunları bilmesi lazım. Bu sadece bizim takımımızın problemi değil, Türk futbolunun problemi. Bütün takımlarda bunlar var. Duyuyoruz 7 hafta kala oyuncu mukavelesini feshediyor. Arkadaş niye yaparsın bunu? 7 hafta ne yapacan, kafede mi oturacaksın, spor salonunda mı çalışacaksın? Ne yapacaksın yani, 7 hafta antrenmana çıkmamak nedir. Yüzmüşsün yüzmüşsün kuyruğuna gelmişsin, futbolcularda bir tuhaflık var, ya menajerlerinde bir anormallik var, ya yanındaki arkadaşlarında bir anormallik var. Bunlara birinin doğru örnek olması lazım, doğruları göstermek lazım.
TARAFTAR ALMAK DEĞİL VERMEKTİR
Tuhaf bir profesyonellik anlayışı var. Haklılıklarını, haksız hale getiriyorlar. Bu da her insanı üzüyor. Onun dışında çok da söyleyecek bir şey yok. Geçen haftayı çok sağlıklı geçirmedik bu bir gerçek.
Yakıştırma yapıp, çok da kavganın içinde yer almak istemiyorum ama bütün Mersin İdmanyurdu’nun içerisinde para almadan çalışan tek adam benim. Taraftarlık, almak değil vermektir, taraftarlık iyi günde kötü günde takıma destek olmaktır. Onun için hiç önemli değil bana bağırsınlar ben alışığım ama, kulüp bu taraftarınsa, taraftar maça gelecek. 2 bin 400 kişi ile bu takım ligde kalmaz. Onun için herkes başını önüne eğecek, biz bugün yarın, yokuz. Kimse Ümit Özat Mersin İdmanyurdu’nu küme düşürdü diyemez. Hele bu saatten sonra hiç diyemez. Ben 10. hafta gelseydim şuan ligde 7. sıradaydım, çok net söylüyorum. Ne olmuş, bu takım 17 maçta 10 puan toplamış disiplinsiz değil de 9 maçta 11 puan toplayınca mı disiplinsiz oldu.
İSTEDİĞİM KADAR İZİN VERİRİM
Bakın Gökhan, tenefüste oynadığı maçı anlatıyor. Lise son öğrencisi Gökhan, Süper Lig’de ilk maçına çıktı. Kim oynattı Mersin İdmanyurdu tarihinde bugüne kadar? Onları konuşsunlar bakalım. Bu takım transfer yapmadı, sıkıntıların olduğu bir gerçek, taraftarın gelmediği bir gerçek, 7 saat 24 gün buradayız. Aptal, aptal konuşuyorlar 3 gün, 4 gün izin diye. Bir defa bu takımın patronu benim, 3 gün de izin veririm, 13 gün de izin veririm. Onun hesabını kimseye vermem ama ben takıma izin vermedim. O izin çocuklara yükümlülüklerimizi yerine getirmek için kendimize ayrılan bir izindi. Salı sabah idmana çağırsan ne olacak, idmana çıkacak. Yani sizin bildiğinizi ben bilmiyorum. Siz derken o vicdansızları, art niyetlileri kast ediyorum. Ben pazar günü hangi yollarla bu çocukları antrenmana çıkardığımı bana sorsunlar ya. İnsanlar terbiyesizlik yapmaz. Ben cenazemi bırakıp, antrenmana geliyorum. Ankara’da kayınpederimi toprağa verdim, 2 saat sonra maça çıktım. Sen, gelirsin kulüpten para istersin, para verilmedi diye tribünden hocaya, oyunculara küfredersin. Bu mu senin taraftarlığın?
BENİ FAZLA KONUŞTURMASINLAR
Bu takım 5. hocasını değiştirmiş. bir günde giden olmuş, beş günde giden olmuş. 17 maçta 10, 9 maçta 11 puan toplamış benim mukavelemde 1 lira yazmıyor. Bu kulübü 75 milyon lira borca ben sokmadım. Beni çok fazla konuşturmasınlar. Benim tek derdim genç oyuncuları yetiştirip, bu takım düşecekse de şerefli bir şekilde düşsün ama çıktığı yerden de küllerinden doğarak çıksın. Kalıp aynı sıkıntıları yaşayacaksa hiç yaşamasın. Takımlar mağlup olabilir ama mücadele ederek mağlup olur. Hİç bir futbolcu, kimsenin kendi şirketinde çalıştırdığı işçi değil. Taraftar da maça geliyorsa 90 dakika bu çocukları desteklemek zorunda. Bu çocuklar yağ, bal içerisinde bu puanları almadılar.
BELEDİYE PERSONELLERİ PRİM ALIYORDU
Bugün 40 trilyon para harcayan, 1 lira borcu olmayan takımlar bizle aynı puanda.Bu kulüpte çalışmayıp, bu kulübün personeli olmayıp yıllarca pirim almışlar. Beni konuşturmasınlar, namussuzluk yapmasınlar. Neymiş ’pirimler cebe atılıyor.’ Ben burada pirimleri kesmeseydim bu kulübün kasasından 2-3 milyon lira daha para çıkardı. Benden önce 45 kişiye pirim dağıtılıyormuş. Kim bunlar? Belediye personeli. Belediye personeli bu kulüpten niye pirim alır ya. Birinin şoförü, diğerinin yancısı. Bu kulüpte maaş bordrosu olmayan adam benden pirim bekliyor. Bu çocuklar kan revan içerisinde kalacaklar, paralarını zamanında alamayacaklar, ben bu çocuklardan keseceğim, personele mi vereceğim? Personel diye bir şey yok ki burada. Belediyenin maaş verdiği adama ben niye pirim vereyim? Ama ne oluyor, çıkarlar konuşunca vicdanlarını susturuyorlar.
ANTRENMANA GELMEYİP AHKAM KESİYORLAR
3 aydır burada antrenmanı açıyorum, sizin dışınızda kimseyi görmedim. Tevfik Sırrı’da yapınca ayaklarının dibi diye hemen geliyorlar, o gün de çift kale taktik idman, kapatınca da Ümit Özat basına kapattı. Sen antrenmana her gün geliyorsan beni eleştirmeye hakkın var. Sen 3 ayda bir kere bile antrenmanı izlemeye gelme, ondan sonra tesadüfen geldiğin bir gün çift kale taktik idmanın olduğu idmanı kapatacağım, sen idmanı kapattım diye hakaretamiz cümleler kuracaksın. Gel bir de benim yüzüme konuş? Ondan sonra diyorlar ki Ümit kavgacı. Bu ülkede benden daha namuslusu, dürüstü, efendisi yok. Bana efendi olana ben de efendiyim.
İki tane sümüklü, 3 ay antrenmana gelmeyecek. İki kişiden para alacak, eski yöneticiden para alacak, haber yapacak. Beni kimseyle karıştırmasınlar. Benim kimseden beklettim yok, olsa buraya parasız gelmezdim. Benim tek derdim, bu formayı, güzel armayı kim adam gibi terletecekse, kim ona sahip çıkacaksa, düşeceksek onlarla düşmek, kalacaksak onlarla kalmak.
SİNAN İLE YOLLARIMIZI AYIRDIK
Sinan Kaloğlu ile yollarımızı ayırdık, tertemiz bir kardeşimiz ama elimden geldiğince şans verdim, çok da detaya girmek istemiyorum. Teknik bir karar. Onun dışında en ufak bir saygısızlığını görmedim. Allah yolunu açık etsin. Oğulcan ile Bulut’un yetiştirmesini almaya para bulamıyoruz arkadaş, millet neyden konuşuyor. Ben bu takım düşerse de çok sağlam bir temeli olan bir takım olarak bırakacağım. Bu takım Allah’ın izniyle düşmeyecek. Bu takım son güne kadar acı çekecek ama son gün ligde kalacak. Benim inancım bu yönde, bu inançta da mücadele de ederim.,