Ali Kahramanlı gerçek Mersin İdman Yurdu taraftarı için ölmüştür. Çünkü Mersin İdman Yurdu’na çok kötü bir miras bırakmıştır.100 Milyon civarında borç, çatısı olmayan kulüp, maçlara gidecek otobüsü olmayan takım ve bunları transfer yasağı ile taçlandırmıştır. Bu yaşananları görmeyen  bazı arkadaşların Ali Kahramanlı’nın iyi olduğunu, 30 Yıl aradan sonra Süper Lige çıkardığını bunun büyük olay olduğunu sürekli söylüyorlar.

Oysa Ali Kahramanlı döneminde 200 civarında futbolcu transfer edildiği, 10’larca hoca ile çalışıldığı, Mersin İdman Yurdu bu sürede küçülürken Başta Ali Kahramanlı ve bazı yöneticiler servetine servet kattığı unutulmuş gözüküyor. Burada tek bir mağdur vardır oda Mersin İdman Yurdu’dur. Ha imkan olsa da Mersin İdman Yurdu reddi miras da bulunabilse. Bu borcu yapanlar, Süper Lig döneminde boy gösterenler bu mirasa sahip çıksa. Ama  nerede öyle karakterler. Güzel şeyler sadece filimler de olur, hikayelerde olur.  Bizdekiler ise Erol Taş gibi.

Sadece adı Kahramanlı olan ama kahramanlıktan uzak olan birinin yerine gelen isim ise Çalışkan da boş çıktı. Soyadlarına bakıldığında Mersin İdman Yurdu’na çağ atlatılacağı düşünülürken her iki başkan da Mersin İdman Yurdu’nu sıradanlaştırmıştır. Ellerindeki değeri değersiz hale getirerek itibarsızlaştırmıştır. Bir başkan takıma yaşlı oyuncular doldurulurken ve sessiz kalırken, diğer başkan ise takımı çocuklara teslim etti. Sanırım  bunun ortasını bulmak için Eşbaşkanlık sisteminin kulübe getirilmesi gerekiyor.

Bir de bu aralar bakıyorum şu an ki yönetim eleştiriliyor.. Eksik ve yanlış bilgi ile donatılmış olsalar da doğru yol bulunmuş gözüküyor. Çünkü Ali Kahramanlı döneminde sessiz kalanlar, dağ gibi borç olurken sessiz kalanlar, takımın otobüsü alınırken sessiz kalanlar, Stadın elektriği borcundan dolayı kesilirken susanlar,personele 11 ay maaş ödenmediğini görmezden gelenler, futbolcu eylemlerini yok sayanlar,takım küme düştüğünde refleks göstermeyenler döneminden bu noktaya gelinmesi spor basını açısından büyük gelişme.  Herkes eleştirilebilir bunda da standart olursa yanlış yapan yöneticiler hatalarını çok çabuk görebilirler. Geç yapılan eleştiri zamanında yapılan eleştiriyi doğrular sadece.

Yıllardır bana yapılan eleştiri ise hep şöyle yapılmıştı. “Ya Ali Mersin İdman Yurdu’nda hiç mi doğru şey  olmuyor,hep olumsuz yazıyorsun” diyorlardı. Bana “Baba muhalefet” diyenler de olurdu. Kulübün geldiği noktaya iyi bakın gerisi ortada  diyorum. Ve ben o dönemler doğruyu yapıyordum, eleştiriyordum .O dönem yalnız kaldığım için, benim dışımda kimse eleştirmediği için, “kral çıplak” demediği için şuan Mersin İdman Yurdu kapanma aşamasında, maalesef çoluk çocuğa kalmış takım.

Evet Mersin İdman Yurdu’nda Mersin’li gençler oynasın, alt yapıdan oyuncu gelsin ama yetenekli ise gelsin,hakkı ile gelsin.

Anlayan anladı sanırım.