Tolga meselesini uzun süredir izliyorum..  Tereyağından kıl çeker gibi halledilecek bir mesele maalesef kriz doğuracak sonuçlara uzandı.

Tolga meselesi zaten kriz üstüne kriz yaşayan Mersin İdman Yurdu’nun çileği oldu ..Kırmızı lacivertliler Birkaç kamu görevlisinin birkaç da esnafın çorbada bizimde tuzumuz bulunsun dediği ve gittikçe küçülen bir kulüp haline geldiği bu süreçte Tolga Şahin meselesi patlak verdi. Aslında bu mesele Arda’nın da menajeri olan Ahmet Bulut ile yapılan anlaşmayla başladı. Bu süreçte Tolga böylesine büyük bir isimle anlaştı ama  imaj ve sportif anlamda gittikçe küçülen Mersin İdman Yurdu’nun futbolcusu olarak yoluna devam etti. Sene içinde zaman zaman düşen performansı bile bu konuya bağlandı.

İkinci kırılma noktası ise geçtiğimiz sezon takımın başına gelen Levent Eriş’in geldiği hafta Tolga’yı ilk 11’de oynatmamış olmasıydı. Ardından Mersin İdman Yurdu’nun 87. Dakikada Pedriel’in attığı golle 2-1 yendiği Gaziantep deplasmanında ,protokol tribününde Tolga’nın ailesiyle yöneticiler arasında yaşanan sevimsiz diyaloglar, Tolga ile Yönetim arasındaki duvarları daha da kalınlaştırdı.

Palyatif çözümlerle bu süreç geçiştirildi ama sorunun odağına kimse inemedi..

Küme düşen ve transfer tahtasını açamayan Kırmızı lacivetliler’de yaşanan yaprak dökümü, gözleri yeniden geçtiğimiz sezon 1. Lig deneyimi olan futbolculara çevirdi. Bunların başında da tabi ki Tolga geliyordu. Tolga ve yönetim arasında yaşanan soğuk savaş dönemi bitmemişti. Her an alevlenmeye müsaitti ve transfer döneminde yeniden kılıçlar çekildi. Boluspor’un ısrarla istediği oyuncunun bonservisi konusunda iki kulüp anlaşamadı. Kulübe veda eden Tolga bu teklifi değerlendirmek istedi ama yönetim futbolcusunu “Hiç yoktan iyidir” denilebilecek bir rakama vermek istemedi. Mahalle baskısını üzerinde hisseden Tolga yeniden kulübüyle makul şartlarda anlaşmak istedi . En azından Boluspor’a transfer olduğunda kazanabileceğine yakın bir ücret ya da 2. Ligde oynayan bir futbolcunun alabileceği bir rakamdı talebi.. Ama olmadı..

Kulübün Tolga’ya verdiği  30 bin TL transfer ücreti, Bin 400 TL de  maaştı..

Bu rakam 33 bin TL. transfer ücreti, Bin 700 TL maaş olarak iyileştirildi…

Sonuç.. Tolga süresiz kadro dışı kaldı…

Realiteye gelelim..

Polemiğe gerek yok, matematiğe ihtiyaç var... Geçmişte örnekleri var.. Ali Kahramanlı  dönemi. Mert Nobre devre arası gitmek istedi .Gönderilmedi. Sonra ne oldu. Sezonun ikinci yarısı yattı. Elini kolunu sallaya sallaya gitti.  

İki sezon önce Sadiku ve Khalili.. Sadiku resmen beni bırakmazsanız oynamam dedi. Khalili Mersin’e bile gelmedi. Biri Kasımpaşa diğeri de Gençerbirliğini yolunu tuttu.

Kabul edersiniz etmezsiniz Tolga’ya verilen parayı Bölgesel Amatör Ligdeki oyuncular alıyor.

Şimdi soruyorum size, Menajeri Ahmet Bulut olan bir futbolcuyu hangi hedef ve para  tutar burada ?

Bu sezon kazanacağı 200-300 milyar varken, hangi moral ve motivasyon ile bu çocuk bu formayı terletir?

Bu yüzden Başkan Mahmut Karak ve yönetimi Tolga ile ilgili planlamasını duygulardan uzak yeniden değerlendirmeli. Karak Tolga’nın kendisine saygısızlık yaptığını düşünebilir. Haklı gerekçeleri de olabilir bir büyüğü olarak. Ne yaşandığını bizler onlar kadar bilemeyiz. Ama Karak’ın kendinden önce düşünmesi gereken bir sorumluluğu var; O da Mersin İdman Yurdu.

Uzun lafın kıskası..

Artık bu mevzuda beyin ölümü gerçekleşmiş.

Hasta makineye bağlı..  

Kaldığı gün boyunca hem Karak hem Tolga hem de taraftar eziyet çekecek.

 O yüzden ÇEKİN FİŞİ derim ben …