Mersin’de Atletizm Milli Takımı kampında çalışmalarını sürdüren 24 yaşındaki Büşra Yıldırım, eski günlerini özlüyor. 12 Aralık 2020’de yakalandığı korona virüsü 10 günde atlatan Milli atlet, üzerinden bir 1 aydan fazla geçmesine rağmen eski günlerindeki antrenmanlarını yapamıyor. Ağır bir şekilde geçirmesinden dolayı kısa mesafeli koşularda bile nabzı çok yükselen ve nefes nefese kalan Yıldırım, 400 metre engel koşusunu da tam yapamıyor. Doktorların kontrolünde antrenmanlarını sürdüren genç Milli atlet, bir an önce eski günlerine dönmek istiyor.
Spora başlama öyküsü ve atlattığı korona virüs ile ilgili İHA muhabirine konuşan Büşra Yıldırım, "Spora 2009 yılında başladığını söyledi. İlkokulda çok yaramaz olduğunu belirten Yıldırım, “Zil çalınca ilk ben çıkardım, beden eğitim derslerinde çok hareketliydim. Beden eğitim hocam beni salonda izlerken bu durumu fark etti ve bana spor yapıp, yapmadığımı sordu. Yapmadığımı öğrenince ‘gel’ seni sporcu yapalım dedi. Daha sonra ailemin de desteğiyle spora başladım. Yaramazlığım aslında sporcu olmamı sağladı. Benim Fenerbahçe ile ENKA istedi. Ben Güler hocamla yaptığım görüşme sonrasında ENKA’yı seçtim. ENKA o dönem bana burs verdi. O bursla da ailemi geçindiriyordum. Bu durumda ailemde çok mutlu oldu. Bundan sonra ben daha çok sardım antrenmanlara çünkü benim için bir gelir kapısı oluştu” dedi.
"BÜYÜK HEDEF OLİMPİYATLARDA MADALYA"
İlk yarışını 2010 yılında yaptığını söyleyen Yıldırım, “300 metre koştum. İlk yarışımda üçüncü oldum. Ama çok iyi bir yarış çıkardım. Balkan Şampiyonasında 400 metre engelde gençlerde rekor bana ait 59.80. 6 tane Balkan şampiyonluğum var. Dünya üçüncülüğüm var. Bana göre en büyük başarım İslami Dayanışma Oyunlarında üçüncü olmamız. İslami Dayanışma Oyunlarında madalya almak zevk vericiydi. Bu senede İslami Dayanışma Oyunları var. Hem de bu sene Türkiye’de yapılacak. Şu an ona hazırlanıyorum. 4x400’de bu sefer birinciliğe oynayacağız. O birincilik bize gelmeli. Büyük hedefim zaten olimpiyatlar. 4x400’de olimpiyatlara gitme şansımız inanılmaz yüksek. Şu an 17. sıradayız. 16. sıraya yükselirsek olimpiyat kotası alacağız. İslam Oyunları aslında bu yönden de önemli. Orada derece aldığımız, kota aldığımız zaman direk olimpiyatlara gidiyoruz. Olimpiyatlarda da hedefimiz final yarışmak. O finalin havasını görmek, hissetmek istiyoruz. Tabi bir sonraki olimpiyatlarda da hedefimiz tabi ki madalya" diye konuştu.
"YÜRÜYÜŞ YAPIYORUM NABZIM 180 OLUYORDU"
Tüm dünyayı sarsan korana virüsün kendisine de bulaştığını vurgulayan Yıldırım, “Kardeşim ateşlendi, onu hastaneye götürdüm. Bu süreçte bende hiçbir şey yoktu. Kardeşim iyileşti, üzerinde bir hafta geçti, ben antrenmanlarıma devam ediyorum ki çok iyi yapıyorum. Hatta hocam bana ‘bu aralar çok iyisin Büşra’ diyordu. 12 Aralık gecesi birden eklem ağrısı, ateş, üşütme ile uyandım. Benim kalkacak gücüm yoktu, annemi çağırıyorum oda duymuyor. Sonra annem taksi çağırıp, hastaneye gittik. Test yaptılar ve sonuç olarak pozitif çıktım. 10 gün evde karantina altına alındık. İlaçlardan sonra kalbime ağrı girdi ve doktora başvurdum. Doktorda sporcularda bu olabilir çok kötü değilsen bırakabilirsin deyince, ben ilaçları kestim. Tabi 10 günden sonra sahaya geldim yürüyüş yapıyorum, nabzım 180. Sadece yürüyorum ve nefes nefese kalıyorum" ifadelerini kullandı.
"VÜCUDUM TAMAMEN YIPRANMIŞ, BEN BU KADAR BEKLEMİYORDUM"
Antrenmanda zorlanması üzerine doktora başvurduklarını dile getiren Yıldırım, "3 doktora gittik. Kalp doktoru kalbimde ritim bozukluğu oluştuğunu söyledi. Bunun düzelebileceğini ama sporu kontrollü yapmam gerektiğini ifade etti. Bende o günden beri doktorların tavsiyesiyle antrenmanlarımı yapıyorum. Ancak halen antrenman yaparken, nefes nefese kalıyorum. Kalbimin ağrısını çok hissediyorum. Daha önce yaptığım antrenmanların çeyreğini yapamıyorum. Eski halimi çok özlüyorum. Bir an önce tam iyileşyim de sahalara tekrar döneyim. 400 metre engeli zaten şu anda yapamıyorum, çok zorlanıyorum. Çünkü vücudum tamamen yıpranmış, ben bu kadar beklemiyordum” şeklinde konuştu.(iha)