İşte şu sıralar Ankaragücü ile aynı kaderi paylaşan, farklı bir spor dalında olsa bile Süper Lig’de mücadele eden ‘Mersin’ merkezli bir kulüp var: Yenişehir Hentbol. Yakın geçmişte ulusal başarı statüsünde Mersin İdman Yurdu’nu bile sollayan, Türkiye Kupası’nı kazanan Yenişehir, geçtiğimiz yıl Süper Lig’de Avrupa Kupaları’nda oynayabilecek bir kadro kurdu. Ancak takımı kurarken, antrenör Osman Özoğlu, sık sık “Yüzde doksan’ı Mersinli olan bir kadro kurduk” demişti. Gerçekten de kafa kafaya bir mücadele çıkarıp Avrupa Kupaları play-offlarına katıldı ve Trabzon’a elendi. İşte her şey bu noktadan sonra başladı. Takımın bel kemiği sayılabilecek bir çok oyuncu birer birer başka kulüplere gitti. Ağabeyler bir anda uçup gitmişti. Bu dakikadan sonra Ankaragücü’nün başına gelenler, Yenişehir’in de başını yakmaya başladı. Antrenör sık sık maddi sıkıntıdan söz etti. Dar bir kadro kurdu. Yüzde doksan dediği Mersinli sayısı yüzde 99 oldu. Takımdaki gençler Süper Lig maçlarına çıkmalarına rağmen ‘maddi yetersizliklerden’ dolayı para alamadılar. Devre arasına kadar da bu böyle gitti ve takım art arda yenilgiler almayı sürdürdü. Devre arası gelip çattığında ise, transfer sezonu açıldı ve takımın Ankaragücü’nden farkı tam da bu noktada başladı. ‘Maddi’ sebeplerden dolayı ‘Mersinli’ oyunculara para ödemesi yapamayan Yenişehir, bir anda Makedonya milli takımında görev almış, üç kıtada forma giymiş bir isimle anlaştı. Futbol’un Coupet’si denilebilecek bu oyuncu ile el sıkışan Yenişehir’de ikinci yarıdaki performans da, yüzde doksan dokuzun durumu da aynıydı. Bu noktadan sonra Mersin’e mal olmuş bu kulüp için artık geriye kalanlar belli başlı birkaç soru.
Takımın ağır başları sene başında kulüpten neden ayrıldı?
‘Mersinli’ oyuncular neden geçtiğimiz seneki statülerinde olduğu gibi ödeme almakta zorlanıyor?
Makedon kaleci Gigor bu kulübe nasıl geldi?
Gigor alınabiliyorsa neden devre arası beklendi?
Alınan oyunculara rağmen takım tek bir galibiyet alamamışsa bunun sorumlusu kim?
Alışıla gelmiş olan bir durum olacak ki, aç kalan da, takımdan ayrılması mümkün olmayan da, zor durumda başvurulan da hep ‘Mersinli’ sporcular.
Hentbol’un de endüstriyel bir spor olduğunu, ‘para’ gerektiğini çok iyi anladığı görülen yönetimin bu çöküşü üstlenip üstlenmeyeceğini çok merak ediyorum.
Tavsiyeye gelirsek;
Mersin’in bütün hentbolcuları ‘birleşin’..