2 farklı Mersin İdmanyurdu izlemeye alıştı bu taraftar.. Özellikle ligin ikinci yarısında..Kimlik bunalımına giren takımının ne yapacağından habersiz izler oldu maçları..
Bir bakıyor sunuz İstanbul’da gidip Beşiktaş’ı deviriyor.. Ertesi hafta sahasında Sivasspor hezimeti yaşıyor.. Sonra bakıyorsunuz, Play-Off mücadelesi veren Gençlerbirliği’ne deplasmanda ‘Futbol Dersi’ veriyor.. Öylesine garip bir takım ki, kazanır denilen maçlarda hayal kırıklığı, puan alamaz denilen maçlarda harikalar yaratıyor..
Ligdeki konumuna bakacak olursanız ne dediğimi anlarsınız..
Şu ana kadar topladığı 33 puanın 21’ini deplasmanda kazanan bir takımdan bahsediyorum.. İç saha sendromunu yenememiş, taraftarına Tevfik Sırrı Gür Stadı’nda saç baş yoldurmuş.. Yani yüreğini oynadığı deplasmanlarda bırakmış gelmiş..
Gelelim Gençlerbirliği maçına..
Ankara’da soğuk bir hava.. Mersinli taraftar kar dememiş, kış dememiş düşmüş yine yollara..
Başkent öyle soğuk ki.. Hayatım boyunca böylesi bir soğuk görmedim.. Stada girdiğimde sadece 5 dakika maçı basın tribününde seyredebildim..
Maç başlamadan önce çok fazla puan alırız umudu yoktu açıkçası içimde.. Ancak Maç kadrosunu gördüğümde içimde bir umut yeşerdi.. Moritz kadroda yoktu.. Afrika kupasından dönen Ben Yahia 11’de ki yerini almış, sakatlığı geçen Nobre ve İbrahim Kaş’ta sahadaydı..
Maçın başlama düdüğü ile birlikte defansını kalabalık tutan Mersin İdmanyurdu, hızlı hücumlarla pozisyon üretmeye çalıştı.. İlk yarıda Nobre ve Delev ile tehlikeli olan kırmızı lacivertlilerde Ben Yahia orta alanda MAESTRO görevi gördü.. Gençlerbirliği ise Soner, Yasin, Azofeifa’yla orta alandaki üstünlüğü ilk yarıda ele geçirdi. Çağdaş’ın savunduğu sağ kanattan rakibini bunaltan Kırmızı-Siyahlılar son vuruşlarda etkili olamadı.
İkinci yarıya fırtına gibi başlayan kırmızı lacivertlilerde Ben Yahia tam zamanında Nurullah Hoca’nın yardımına yetişti.. Gençlerbirliği karşısındaki performansı, mücadelesi ve attığı jeneriklik gol ile taraftara ve hocasına ‘YETTİM GAYRI’ dedi..
Skor üstünlüğünü kazanan Nurullah Hoca oyuna ilk müdahalesini yerinde yaptı.. Üzerine gelen rakibinin defansta verdiği açıkları Tonia ile değerlendirmek istedi ancak siyahi futbolcunun sakatlığı buna fazla izin vermedi..
Oyuna ikinci müdahalesinde Barış-Erman değişikliği biraz kafalarda soru işareti bıraktı.. Oyundan düşen, yorulan ve rakibi önde karşılayamayan Zurita’nın yerine Erman girseydi orta alan direnci daha da yükselebilirdi bence.. Tisdell-Moritz değişikliği ise zorunlu bir hamleydi..
Maçın sonlarında Nobre kendi yarattığı pozisyonda kaleci Ramazan’ı affetmedi.. Uzatmalarda gelen Gençlerbirliği’nin golü ise ev sahibi ekibe yetmedi..
Maç sonrası hissedilen 4 şey ise;
1-Afrika kupasından dönen Ben Yahia’nın varlığı..
2- Nurullah Hoca’dan geç de olsa kesik yiyen Moritz’in yokluğu..
3- Ankara’nın dondurucu soğuğu..
4- Skor tabelasında içimizi ısıtan Mersin İdmanyurdu’nun galibiyeti..