Tevfik Sırrı Gür Stadı’nda yine aynı senaryo..

Filmin esas oğlanı aynı..

Her zaman olduğu gibi konuk oyuncular farklı..

Mersin İdmanyurdu’nun hastalık haline gelen ‘İç Saha Sendromu’ yapıştı yakasına bırakmıyor.. Eee haliyle o yapıştıkça taraftar kahroluyor..

Rakip bu kez Galatasaray.. Kadro kalitesi tartışılmaz.. Kağıt üzerinde Mersin İdmanyurdu’na rakip bile olamaz..

Taraftar yine bir ümit doldurmuş stadı.. Bayrağını alan, kaşkolunu takan, formasını giyen akın etmiş Tevfik Sırrı Gür’e..

Ama maç başlıyor, daha ilk dakikalardan kaçınılmaz son kendini belli ediyor.. Öyle ediyor ki; o coşkulu Mersin taraftarı susup kalıyor..

Mersin İdmanyurdu defansını ve orta alanını ilk kez bu kadar aciz gördüm.. Engin, Ceyhun ve Selçuk’tan oluşan Galatasaray orta sahası en rahat maçlarından birini çıkardı.. Zurita, Erman ve Bueno’dan oluşan Mersin orta alanı rakibine karşılık bile veremedi..

Defans desen orta alanı aratmadı.. Galatasaray forvetleri, anlamsız bir savunma kurgusu ve alan savunması arasında rahatça gezebildi.. Biz ne zaman Galatasaray’ın golü gelir darken çıktı sahneye Necati.. Kendisine refakat eden Mersin savunması arasında attı golünü..

İlk yarıda tek bir pozisyonu dahi olmayan Mersin İdmanyurdu ikinci yarı biraz kıpırdanır gibi olsa da bu kez Hakem Özkalfa sahneye çıktı.. Barış’a gösterdiği kırmızı kartla Mersin İdmanyurdu’nun ipini çekti..

Ama o da ne!.. Dakika 76, korner atışı..

Tam herşey bitti darken Erhan’ın golü geldi.. Sinip kalan Mersin taraftarına can verdi.. Oyunun rahatlığı ile rehavete kapılan rakibine Osmanlı Tokadı misali.. 

Ancak Özkalfa yetişti yine Galatasaray’ın imdadına.. Necati’nin ceza alanı içinde ancak Aksiyon Filmlerinde görebileceğiniz atlayışında çaldı düdüğünü.. 1 puan hayelleri kuran taraftara ‘Hayırdır arkadaş’ der gibi.. Sonrasında gelen Galatasaray’ın 3. golü galibiyeti perçinledi..

Maç sonrası Nurullah Sağlam’ın mağlubiyetin faturasını Hakem Tolga Özkalfa’ya kesmesi ise filmin acı sonuydu..

Evet, Tolga Özkalfa çok kötü bir maç yönetti.. Gösterdiği kırmızı kart ve verdiği penaltı kararı normal bir maçın skoruna direk etki edebilir.. Ancak bu maçın skoruna değil..

Çünkü sahada hiçbir varlık gösteremeyen ve ne oynadığını bilmeyen, ruhsuz arzusuz bir Mersin İdmanyurdu vardı.. Maçı hakeden taraf söke söke aldı.. Sağlam’a da mağlubiyetin faturasını kendisine yada oyuncularına değil Özkalfa’ya kesmek kaldı..