Çarşamba günü yaşananlar Mersin İdman Yurdu tarihine geçti. Bırakın Mersin İdman Yurdu’nu, eminim hiçbir kulüpte böyle bir rezillik olmamıştır.

 Valinin, Büyükşehir Belediye Başkanının, Garnizon Komutanın  ve tüm yönetimin olduğu bir ortamda toplantının ortasında futbolcuların bulundukları yeri terk etmeleri kelimenin tam anlamıyla rezilikti.

Bu noktaya nasıl gelindi, sorumluları kimlerdir. Bunu anlamak için yaşananları hatırlayıp ilgili kişilere birkaç soru yöneltelim.

Aslında olayın bu noktaya gelmesinde Nurullah Sağlam’ın büyük rolü var. Geçmişe bakıldığında bu skandal ilk değil. Nurullah Sağlam, Mersin İdman Yurdu’na ilk imzayı attığının ertesi günü idman sistemini eleştiren Bangura’yı kadro dışı bırakarak başlangıç yaptı. Yine Bank Asya ligindeyken birkaç oyuncu, gece alemlerine dalarak önce birlikte oldukları insanları dövdüler daha sonrada karakolluk oldular ve Nurullah hoca bu oyuncuları karakollardan toplayarak lige devam etmişti.

Skandallar bunlarla sınırlı değil Gana Milli takımın santraforu Amoah, götürüldüğü deplasmanda kadroya alınmayışını sorguladığı için Güneykent’in çamurlu sahasına hapsedildi. Sadece bu yaşananlar kulübün nasıl yönetildiğinin apaçık göstergesi.

Gelinen son noktaya bakıldığında futbolcuların eylem yapması kısmen doğru olabilir ama bu eylemin yeri ve zamanı çok önemlidir. Ben de eylemleri severim ve desteklerim ama dediğim gibi yeri ve zamanı çok önemli. Haklıyken haksız duruma düşmek diye sanırım buna denir. Tekrar oyuncuların yapmış olduğu eyleme bakacak olursak buradaki başka bir sıkıntı ise oyuncuların söylemleriyle eylemlerinin bir birini tutmaması.

Eylem yapan oyuncular çok değil 1 ay önce “Şuana kadar çalıştığımız en rahat kulüpte çalışıyoruz, ekonomik sıkıntımız yok denecek kadar az, içerde alacağımız paralar komik sayılacak düzeyde, mağlubiyetlerden sonra en ufak tepki yok, çok iyi taraftarımız var demişlerdi.”

Şimdi soruyorum 1 ay da ne oldu, ne değişti de bu skandal eylemi gerçekleştirdiniz? Üstelik eyleme neden olan paranın da 5 milyon TL civarında olduğu düşünülürse ve bu parayı takımdaki tüm oyunculara bölüştürülürse ortaya çok komik rakam çıkıyor. Futbol piyasasına bakıldığında bu rakam çok büyük bir rakam değil.

Evet 30 yıl aradan sonra bu yönetim ve hoca takımı süper lige çıkardı, fakat aynı yönetim ve hocanın döneminde yaşandı yukarıda yazılan skandallar. Aslında büyük resme bakıldığında şike ile anılmak başlı başına skandal. Mersin İdman Yurdu gibi takımlarda futbolcuya dayalı sistem kurulduğu için şuan yaşananlar kaçınılmaz. Umarım son yaşananlardan yönetim ve hocamız ders çıkarır oyuncu seçimlerinde karakterin ön planda olduğu futbolcu topluluğu ile çalışılır.

Aslında yazılacak, sorulacak birçok soru var ama takının şuan ki durumu daha fazla yazmamıza izin vermiyor. Öncelikle ligde kalalım, lig bitiminde kimlerin hatası varsa apaçık şekilde ortaya serelim. Bu güne kadar olanları yazmamın nedeni Mersin İdman Yurdu’nu sevenlerin yüzeyselde olsa takımın nasıl yönetildiğini bilmesi gerektiğini düşündüğümdendir.

Not: Son olarak şunları belirtmek isterim:

1.       Mersin idman Yurdu’nda kulübün alt yapısında yetişen 4-5 oyuncu olsaydı bu skandal asla yaşanmazdı.

2.       Nurullah Sağlam, bu olayı bildiği halde neden önleyemedi, çok merak ediyorum.

3.       Futbolcular iki şekilde para kazanır. Biri şampiyonluğa oynayarak, diğeri küme düşme potasında olarak. Gerisini siz düşünün.

4.       Başarısızlığın nedeni kamuoyunda bu olayla futbolcuların para alamamasına bağlandı. Acaba amaç, hedef değiştirmek miydi.