Anadolu Spor Gazetecileri Derneği’nin basın mensuplarının akreditasyonları ile ilgili mücadelesi meclise taşındı. CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk Spor Bakanı Suat Kılıç’a konu ile ilgili 7 maddelik bir soru yöneltti.
Gazetecilerin basın tribünlerine girişleriyle ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu ve Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin kullandığı akreditasyon yetkilerinin, Anadolu Spor Gazetecileri Derneği’nin açtığı davalar sonucu Danıştay 10. Dairesi’nce iptal edildiğini söyleyen Ali Rıza Öztürk, Spor Bakanı suat Kılıç’a cevaplanmasını istediği 7 maddelik bir soru önergesi verdi.
işte Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün Bakan Kılıç’a yönelttiği 7 soru;
Konu ile ilgili verilen, gerek yürütmeyi durdurma gerekse iptal kararlarında, 5894 sayılı kanunla bu görevin gençlik ve spor genel müdürlüğü ile ona bağlı il müdürlükleri aracılığı ile yapılması gerektiğine kesin olarak hükmedilmiştir. Nitekim Danıştay 10.Dairesi’nin 2010/6027 sayı ve 27–09–2010 tarihli kararında, "Basın tribünlerinin düzenleme yetkisinin her ne kadar Türkiye Futbol Federasyonu’nda olduğu iddia edilse de, 5894 nolu yasa’nın anılan hükümleri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün basın ve protokol tribünlerini düzenleme yetkisini kaldırmadığı gibi bu yetkinin TFF’ye devrine de izin vermemektedir” denilmiştir.
Ancak yargı kararlarına rağmen, halen akreditasyon işlemleri TFF ve TSYD aracılığı ile yapılmakta ve adaletsiz uygulamalara devam edilmektedir. TSYD almış olduğu akreditasyon yetkisiyle keyfi uygulamalar yapmakta ve ASGD üyeleri buna bağlı olarak mağduriyet yaşamaktadır. Bu bilgiler çerçevesinde;
1- Gençlik ve Spor Bakanı olarak, Danıştay 10 Dairesi’nin 03–06–2008 tarih ve 4006 sayılı ve 27–09–2010 tarih ve 6027 sayılı kararları ile Danıştay dava Daireleri’nin 12–07–2011 tarih ve 1271 sayılı kararlarından bilginiz var mıdır?
2- Bilginiz var ise, TFF ve TSYD hangi yasa veya yönetmeliğe dayanarak akreditasyon yetkisini kullanmaktadır?
3- Devletin yetkisinde olan akreditasyon hangi gerekçelerle TSYD’ye devredilmiştir?
4- Yargı kararlarına rağmen akreditasyona aracılık ettirilen TSYD’nin, saha içinde görev yapan gazetecilere giydirdiği yeleklerin üzerinde bulunan “iddia” reklamından elde ettiği gelirin haksız kazanç olduğu yönündeki iddialara yanıtınız nedir?
5- Akreditasyona aracılık etmesine göz yumulan TSYD’ye, ayrıca Bakanlığınızdan, TFF’den veya Basın İlan Kurumu’ndan herhangi bir ödenek, ödeme, bütçe vs. aktarılmakta mıdır?
6- Şube ve temsilcilik bazında 54 ilde teşkilatı bulunan 800’den fazla üyesiyle ülkemizin en geniş katılımlı meslek kuruluşlarından bir olan Anadolu Spor Gazetecileri Derneği’nin(ASGD), 20 yıldır mücadelesini verdiği sorunun kökten çözümüne yönelik Bakanlığınızın bir çalışması söz konusu mudur? Bu konuda yapılan çalışmalar varsa, bu çalışmalar hangi aşamadadır?
7- Göreve geldiğiniz süre içinde TSYD yönetimini iki kez kabul ettiğiniz halde, Anadolu’daki örgütlülüğü tartışılmaz olan ASGD Genel Merkez Yönetim Kurulu’nun, meslektaşlarının sorunlarını görüşmek üzere istediği randevu taleplerine neden yanıt verilmemektedir? Bakanlığınızın, meslek kuruluşlarından herhangi birine ayrıcalık tanımak gibi bir durumu söz konusu mudur?