Sivas maçında ortaya konan futbola bakıldığında, devre arası yapılan transferlerin daha genç, daha yetenekli ve geleceğe dönük olduğu görülünce ‘neden bunlar sezon başı yapılmadı’ demeden edemiyor insan.
Ama biraz düşününce iki hoca arasındaki fark çıkıyor ortaya. Nurullah Sağlam yaşlı, bildiği, kimin ne vereceğini tahmin edeceği bir kadro kurarak koltuğunu korumayı amaçlarken, kulübün geleceğini düşünmeyen hoca profili çizerken, Giray Bulak gelecek yılları düşünenen bir hoca izlenimi verdi.
Bundan sonraki maçlara biraz da bu gözle bakılırsa Giray hoca daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum. Ha Giray hocanın eksikleri yok mu? Bence var. Örnek verecek olursak oyuncu değişikliklerindeki zamanlama, takımın oyun planı ilerleyen haftalarda çok tartışılacak.
Ordu maçında Giray hocanın geç hamle yapması, defansta topu alanın şişirmesi fazla göze batmamıştı. Ama evinde oynadığı Sivas maçında bu hatalar tekrarlanınca kafalarda soru işareti oluşturdu. Maç eksiği bariz şekilde ortada olan Mehmet Yıldız’a sürekli topu şişirmeleri, dönen topları rakibin alması sıkıntı yarattı. Yeni oluşturulan toplama takımlarda bu sıkıntılar ilk haftalarda yaşanır, umarım bu süreç bizde uzun sürmez. Çünkü bu oyun formatı ile her zaman maç kazanmak kolay olmaz.
Evet baştan kurulan bu takımın zamana ihtiyacı var ama aynı zamanda acilen puanlara da ihtiyacı var. Bundan dolayı oyunculara burada çok iş düşüyor. Biran önce kendilerini toparlayıp uyum sürecini, kondisyon sorununu aşmaları ve özel yaşamlarına biraz dikkat etmeleri gerekiyor. Yoksa başlatılan Kurtuluş Savaşı’ndan hüzünle ayrılmak kaçınılmaz olur.
Yeni transferler ve oynan oyun anlamında net bir şekilde bilgi sahibi olmak için birkaç hafta beklemek zorundayız. Ama taşlar yerine otursa yeni transferlerin uyumu, katılımı ile güzel günler yakın gibi.