Mersin İdman Yurdubu sezon süper ligde mücadele edecek..
Kısa süren bir ayrılığın ardından yeniden ait olması gereken yerde kırmızı lacivertliler..
Yeni bir hoca ve yeni futbolcular ile uzun süre sonra tanıdığımız ve tadını aldığımız bir lig bizi bekliyor..
Peki... Bizi bekleyen sadece bunlar mı ?
Elbette değil..
Takımın başına Rıza Çalımbay geldi. Yine zırhla donattılar bizimkiler hocayı .. İllaki kulübün anahtarını da vermişlerdir..Ardından kumar kokan transferler başladı.. Marko, Pedriel, Sadiku ve Khalili… Tutarsa kulüp belini doğrultur, tutmazsa hoca ilk yarıyı göremez.. Gelenler de çil yavrusu gibi dağılır. Risk bu işin doğasında var ama bilmeliyiz ki ne kadar ekmek o kadar köfte de hayatımızın tam ortasında.. Daha doğrusu ucuz etten yahni yapacak bu sezon Mersin İdman Yurdu.. Haydi Hayırlısı…
Yönetime gelince.. Yine para telaşındalar. Yine reorganizeler.. . Borçların telafisini yeni sezondan beklentilerine bağlamış durumdalar.Yükleri ağır ama taşıyacak adam yok. Vali ve Belediye Başkanı’nın emri vakisi ya da hatırıyla bir araya gelen 3-5 işadamının merhametine kalmış Mersin İdman Yurdu.. İdari tablo da bu..
Kimsenin kimseye güvenmediği bir ortamda, kurumsal güven de zedelenmiş durumda..Mersin İdman Yurdu yönetiminden oldukça eleştiri alan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’un söylediklerine bakın... Aşut, Vali ve Belediye Başkanının katıldığı toplantıda yönetimin şeffaf olmadığından bahsetmiş. Yani ben bu yapıya güvenmiyorum demiş. Bu eleştiri karşısında bir Allah’ın kulunun sesi çıkmamış…
Demek ki; Eski Vali Hüseyin Aksoy döneminde hesapları gözetim altında olan Mersin İdman yurdu yönetimi, şimdilerde gözlerden ırak ve güvensiz bir yapı olarak algılanıyor. Elbette bunun hem sosyo- ekonomik hem de politik nedenleri var. Bu nedenleri aşıp Mersin İdman yurdu’na yardım etmek isteyen kişilerin en büyük beklentisi ise şüphesiz güven. İşte yönetimin bu güveni tesis etmesi gerekiyor. Bu da ciddi bir kurumsal yapı ile ancak olabilir.
İş adamı verdiği paranın her daim karşılığını görmek ister. Bu, yaptığı işin doğasında vardır. Siz ona vereceği paranın kendisine yansımalarını anlatmazsanız, ,onu kentlilik bilincine hazırlamazsanız, karşısında ciddi bir yapı durduğunu göstermezseniz onu fethedemezsiniz. İyi bir diplomasi güveni, kazanılan güven ise desteği beraberinde getirir.
Evet anahtar sözcük diplomasidir ..
Unutulmamalıdır ki; İyi bir diplomasi her kapıyı açar..
Her gelen hocaya kulübün anahtarını vermek işin kolayıdır, ciddiyetsizliktir..
Kısacası yanlış anahtarı deliğe sokmaktır..
İşte bu yüzden tüm kapılar kapanıyor yüzünüze…