Süper Lig’de 2014-2015 sezonunda artık son haftaya girdik. Sezon başında düşük bir bütçeyle ligin tozunu yutmuş oyuncular ile kurulan Rıza Çalımbay önderliğindeki Mersin İdmanyurdu oynadığı futbol ve aldığı puanlarla taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı.
Oynadığı pozitif futbol ve topladığı sempatiye rağmen Mersin İdmanyurdu bu sezon da sadece oynadığı futbol ile anılmadı.. Geçmiş sezonlardan alacağı olan oyuncuların kulübü hacize vermesi ile deplasmanlara giden kulüp otobüsü birkaç kez icra memurları tarafından işlem tehdidi ile karşı karşıya kaldı.. Her sezon alıştığımız manzaralardan olan idman boykotları ve teknik heyetin maddi sorunları basına yansıtması , bu sezon da tekrarlandı; camiada ve futbol kamuoyunda geniş yankılar buldu. Aslında alıştığımız manzaraları tekrar görmek bizi pek şaşırtmadı ama bu sezon farklı olan bir durum söz konusuydu. O da, kulübün bu sezon transfer yasağı ile karşı karşıya kalmış olmasıydı.
Transfer yasağı yüzünden devre arasında gerekli bölgelere transfer hamlesi yapamayan Mersin İdmanyurdu, bunun sıkıntılarını sezonun 2. Yarısının başında oynadığı birkaç maçta yaşadı. Bazen de ruhunu kaybetmiş ve mental olarak gücünü yitirmiş Mersin İdmanyurdu izledik. Bu maçlarda yapılan bazı kayıpların ardından teknik heyet ve futbolcular transfer yasağını ve maddi sıkıntıları kılıf olarak kullandı.. Bazen de öz eleştiri yapıldı..
CAS davası uzadıkça camiadaki gergin bekleyiş devam ederken, sezonun son haftası gelmesine rağmen futbolcular tarafından yapılan idman boykotu acımasız ve anlamsız geliyor bana. Burada ne başkanı ne de yönetimini savunuyor pozisyonunda değilim; bugüne kadar da yazılarımı okuyanlar böyle bir savunma yapmayacağımı bilirler. Fakat futbolcuların , kulübün içinde bulunduğu durumu koz olarak kullanıp karşı atağa geçerek idman boykot etmesi, bir ya da iki aylık..Her neyse !.. Alacaklarını bahane ederek bu tarz girişimlerde bulunması , taraftarın ve camianın onlara duyduğu sempatiyi bir anda bitirmeye yetebilir.
Bu tarz haberlerin ardından genellikle “Başkan sert çıktı; köstebek kim ?” gibi haberler görürüz. Başkan sert çıksa ne olur çıkmasa ne olur ? Köstebek aramaya da gerek mi var ? Bu tarz eylemlere giren takımlarda genellikle kaptanlar başrol alır. Teknik heyette böyle durumlardan haberdardır.
29 Mayıs tarihinde ( artık umuyoruz ki ) CAS davası kararı açıklanacak. Kararın olumlu sonuçlanması tabi ki tek temennimiz. Fakat dünya futbolunda birçok kez örneklerini gördük ki, yetkili merci kulüplere iyi niyet göstermeden en ufak bir hatayı bile affetmeden olumsuz karar verebiliyor. Böyle bir tablo ile karşı karşıya kalınması halinde Mersin İdmanyurdu Rıza Çalımbay ile olmasa da, bu futbolcular ile yeniden masaya oturmak için büyük çaba gösterecektir. Bütün bu olasılıkları göz önüne alınca da, yönetimin köstebek arayacak bir pozisyonları olmadığını söylemeliyiz. O yüzden bu konuları daha makul bir şekilde çözmek herkesin yararına olacak.
Cuma günü açıklanacak olan karar umarım Mersin İdmanyurdu lehine sonuçlanır ve artık daha güzel şeyler konuşur; gelecek sezon için daha parlak bir tablo çizeriz.
Neyi bilirseniz, onunla imtihan olursunuz.Kalın sağlıcakla…