Mersin İdmanyurdu’nda bir ay içerisinde yaşanan gelişmeleri hayretle izliyorum.Teknik direktör Bülent Korkmaz’ın etik olmayan şekilde gönderilmesi ve sonrasında Hakan Kutlu’nun 1 günlük macerasının ardından yaşanan genel kurul, ülke spor kamuoyuna yine fazlasıyla malzeme verdi.
Camiada birçok kişi yaklaşık bir ay önce Burhanettin Kocamaz vesilesiyle oluşturulmuş gayriresmi yönetimin, kulübün yaşadığı sorunlara kısa vadede çözüm olacağına inanmıştı.Kahramanlı’nın kendisine tehlike olarak gördüğü bazı gelişmeler ve devamında Kutlu ile olan açıklamaları, deyim yerindeyse fitili ateşledi..Kutlu açıklamalardan rahatsız olarak evine döndü..Genel kurul tarihi belirlendi ve kulisler başladı..
Hüseyin Çalışkan hepimizin tanıdığı, daha önceki yıllarda da bu kulüpte başkanlık yapmış bir isim.Sportif başarısı olmasa da yöneticilik deneyimi ve ikili ilişkilerinin geçmişte düzgün olması tam da başkanlığı kaldırabilecek izlenimi vermişken genel kurul öncesi yaptığı "Zorla başkanlık görevi teklif ettiler.Almak durumunda kaldık." konuşmasıyla herkesi hayrete düşürdü.
Böyle bir ortamda pek sağlıklı bir genel kurul beklenmiyordu.Hesaplarla ilgili çok açık bir tutarsızlığın olduğu mali tablo ortadayken, kent protokolünü temsil edenlerin de bu kadar şeye rağmen yönetimi ibra ettirmesi skandaldan başka bir şey değildi.
Sedat Aydöner mali durumla ilgili yaptığı konuşmasında geçen sezon 57 Milyon TL gelir elde eden Mersin İdmanyurdu’nun 45 Milyon giderinin olduğunu söylüyor.Rıza Çalımbay’ın kurduğu kadronun deplasmanlar ve ekstra giderler dahil 27-28 Milyon TL’lik yıllık giderinin olduğu Mersin İdmanyurdu Spor Kulübü’nde kalan paranın nerede olduğunu sormamayanlar, inceleme yapılmasının önüne geçenler de , en az geçmiş yönetim kadar şüphe uyandırmışlardır gözümde.
Başkan seçildi; yönetimi oluştu..Peki ne değişti ya da ne değişecek ?..
Hüseyin Çalışkan, başkanlığındaki ilk yönetim toplantısında krediye imza atmayacağını söyleyerek sorun yarattı.Yeni yönetimin daha ilk toplantısında yaşanan bu sorunun çatırdamalara yol açtığını öğrendik.
Zaman zaman belediyenin ihalelerini verdiği Hüseyin Çalışkan’ı başkanlığa getiren Burhanettin Kocamaz, Spor Daire Başkanı Vedat Yüksel’i de yönetime soktu.Vedat Yüksel kongrenin hemen ardından Servet’in yanına giderek takıma dönmesi için konuşma yaptı..Sezon başından beri takımı karıştırdığı düşünülen, para alamadığı gün takımın deplasmana gitmesini istemeyen , gençlere EFE’lik taslayan Servet’i bu sabah antrenmana çıkardılar.
Çalışkan daha başkan olmadan Nurullah Sağlam adı geçmeye başlamıştı ki, dün kongreden hemen sonra Mersin’e davet ettiler.
Delev için 5 Milyon TL ,
Culio için 4.5 Milyon TL ,
Danilo Bueno için 1 Milyon TL ,
İvan de Souza için gecikme borcuyla 3 Milyon TL ,
Stepanov için gecikme borcuyla 3.5 Milyon TL TL ,
Aydın Toscalı, Ömer Aysan, Yattara...Listeyi uzatan daha birçok oyuncu için büyük miktarlarda borcun altına giren bu oyuncular Nurllah Sağlam’ın oyuncuları değilmiydi ? Geriye dönük borçlarının sadece 40 Milyon TL’sini Nurullah Sağlam döneminde yapmış olan Mersin İdmanyurdu’nun , antrenör seçiminde almış olduğu karar trajikomik bir olaydan başka bir şey değil benim gözümde.
Her yeni dönemde birşeylerin daha iyi olmasını beklediğimiz Mersin İdmanyurdu’nda , her seferinde hayal kırıklığına uğruyoruz.Bu filmin reytingi çok ve sonu yok..
Siyasetten uzak gibi gösterilmeye çalışmasına rağmen dibine kadar içinde olan kulübün, bundan sonraki süreçte daha iyi yönetileceğini düşünmek hayalcilikten öte değil.