Şeytanlar Grubu, yaptıkları yazılı basın açıklaması ile Hüseyin Çalışkan ve yönetimini eleştirdiler.
İşte o açıklama metni :
" Say’ın Mersin İdman Yurdu’muzun olağanüstü kongresinden sonra oluşan yeni başkan ve yöneticileri ; kapalı kapılar arkasında dönemin mevcut başkanı için iddalarda bulunmuş , hatta öyle ki genel kurulda ibra edilmeyeceği bile zikredilmiştir.
Basına çeşitli açıklamalar yansıtılıp kamuoyuna incelemelerin yapılacağı söylenmiştir. Genel kurul öncesi Say’ın Belediye Başkanı’mız kontrolü eline alacağını söyleyip kendisine güvenilmesi hususunda açıklamalar yapıp herkesin güvenoyunu almıştır. Ama kongreden 1 gün önce adaylıkla uzaktan yakından alakası olmayan Hüseyin Çalışkan ismi Valimiz ve Belediye Başkan’ımız tarafından desteklenmiş ve aday gösterilmiştir.Daha kongrede seçilmeden kürsüde ki konuşmasında Say’ın Hüseyin Çalışkan : borçların uçuk rakamlara ulaştığını , ve bu talihsiz başkanlığın kendisini bulduğunu kendisinin istemediğini belli eden ve gönülsüz olarak bu başkanlığa getirildiğinin altını çizerek , daha ilk dakikadan
deyim yerindeyse kendini bu durumdan saf dışı bırakmıştır. Genel Kurul öncesinde ortaya atılan iddalar , yapılan eleştiriler adeta havada kalmış hesaplar ibra edilmiş , her zamanki gibi
yöneticilerin arkasından başka yüzüne karşı bambaşka davranışları , başkan ve yeni yönetimin birbiriyle koordine eksikliği ve güvensiz oldukları su yüzüne çıkmıştır. Kulübümüzün 75 milyon tl borcu açıklanmasına rağmen , hiç kimse bu borcun nasıl ve neden oluştuğu kanısında sanki kulübün kasası ağzına kadar para doluymuş gibi araştırma yapan henüz olmamıştır. Ali Kahramanlı’nın bugüne kadar ne kazandırıp neler kaybettirdiğini , FİFA’ya , TFF’ye olan borçlarımızdan icralık dosyalara vergi borçlarına kadar hepsi ortada iken ve maddi olarak ne kadar zarar verdiği dile getirilmemiş konuşulmamış her zaman ki gibi kafalarını kuma gömmüşlerdir. Zaten yeni yönetimde varolan birçok yönetici Ali Kahramanlı yönetiminde birden fazla görev almış yöneticilerdir. Bugün bu borcu sormuyorlarsa sebebi dün bu takımın bu hale geleceğini belki de bile bile göz yummalarındandır. Birkaç yeni isim dışında kulüp aynı tas aynı hamam atasözünü doğrularcasına daha çok felakete sürüklenmekte ve sonu karanlıktan belki de bir daha aydınlığa çıkmayacak bir yola doğru gitmektedir.
Sayın belediye başkanı yaptığı acıklamalar ile bizi umutlandırmış güzel günler acaba yakında mı diye sormaya başlarken yaşanan süreçte gördük ki heveslerimiz kursakta kalmıştır.
Başkan adayı olacağı son gün açıklanan Hüseyin Çalışkan daha ilk dakıkadan zorla getirildiğini açıklamakla birlikte hiçbir taşın altına elini koymayacağını belirtmiştir. Hafta sonu lig maçlarının başlayacağı belli iken geçen her saniye bizi karanlığa bir adım daha iterken , ligde ki rakiplerimiz transferlerini tamamlayıp hatta maç eksiklerini bile doldurmuşken biz hala lisansa engel olan borçları yatıramamış bulunmaktayız. Kulübün mevcut oyuncularına ödemeler yapılmamış , teknik direktör kim olacağı sorusunun cevabı ise tam bir yılan hikayesine dönüşmüştür.
Ödemeler yapılmadığı gibi daha genel kurul gerçekleşmeden , geçici yönetimin aldığı karar nedeniyle kadro dışı kalan Servet Çetin ile
Belediye Başkanı tarafından yönetime sokulan Vedat Yüksel adlı yönetici daha teknik adam bile belli degilken kendisi ile görüşme yapmış affedileceği kendisine bildirilmiş , bu kararı alan yöneticilere daha ilk dakikadan saygısızlık yapılmış çatırdamalara ve ayrışmalara sebep olunmuştur. Alınan bu karar transfer yapılmayacak olmasının göstergelerinden biridir. Öyle ki zaten bu takım 2 dönem transfer yasağı nedeniyle tespit ettigi eksik bölgelere transfer yapamamıştır , bu mevkilerin başında stoper transferi yapılması gerek olduğunu sadece taraftarlar olarak bizler değil bütün kamuoyu tarafından belirtilmiştir. İlk yarıda ligde ve kupa maçlarında defans hattındaki hatalar nedeniyle
kaybedilmişken , transfer sezonunun artık bizim için de açılabilmesi adına borçları eritme yoluna gidip yapılacak takviyelerle takımı üst sıralara tırmandırma şansımız varken umursamaz tavırlar , alınan kararlar , bizleri derinden üzmüştür.
Camiamız , şehrimiz ve bütün kamuoyu bilmelidir ki ; bizler takımımızın nesilden nesile tam 30 sene süper ligi rüyalarda bırakıp alt liglerde yağmur çamur , uzak yakın gözetmeksizin yanında olduk ve mücadelemizden hiçbir zaman yılmadık. Fakat mevcut borçlar düşünüldüğünde bu sezon mutlaka ligde tutunmamız gerektiği aşikardır. Aksi halde kulübümüz çok zor günler geçireceği kaçınılmazdır. Borcu ve bulunduğu durum ne kadar felaket denebilecek kadar kötü bir hale gelirse gelsin , bu klüp ne bir ilçe takımıdır nede belediye takımıdır. Bu kulüp 90 yıllık bir çınar , dedelerimizden babalarımıza , onlardan da bizlere kadar aktarılmış bir efsanedir. Başkan’ın zorla göreve geldiğini açıklaması bu kulübü yerlere sürüklemektir. Destek projesi adı altında bir köstekliktir. 3 gün sonra lig maçına çıkılacak olmasına rağmen yönetimin hala somut olarak kayda değer bir adım atmaması bizleri derinden üzmektedir. Say’ın Belediye başkanı , Say’ın Vali Say’ın Hüseyin Çalışkan ve göreve gelen diğer yöneticiler bu şehrin en büyük markasının kaderi sizlerin elinde ve vicdanındadır. Bu vebali almak zordur sizler zoru seçip sonrasında kolaya kaçarsanız bu şehir sizleri affetmez.Eğer bu işi yapamayacaksanız neden yapmak isteyenlere engel olundu ? Eğer yapacaksanız o zaman ne zaman ? Artık geçen her saniye yerimizde oturduğumuz sürece klübümüzün aleyhine olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Zamanında ufak paralarla kapatabileceğimiz borçlar günümüzde karşımıza kat kat fazlasıyla çıkmaktadır. Şuan lisans çıkarmamıza engel olan borçlar ; Giray Bulak ve Joseph Boum dosyaları olup kulübümüzün uğratıldığı zararlara en büyük örneklerden biridir. Gündeme gelmemiş dosyalarda cabası olmakla birlikte tabi. Transfer yapılmadığı takdirde bu takımın bu kadro ile ligde kalabilmesi mucizedir. Zaten kesinleşmiş bu borç eninde sonunda ödenecek olmasına rağmen Hüseyin Çalışkan ve Say’ın Belediye Başkanımız bu borcu biliyorken neden borcu ödeyip transfer gerçekleştirerek kulubün önünü açmamaktadır ? Madem derman olamayacaktınız
neden yaraları saracağınızı söyleyip insanları yanıltınız ?Süper ligde alınan galibiyete ne kadar yüklü miktarlar ödendiğini biliyorsunuz neden transfere engel olan Borçları bitirmiyorsunuz ? Ligin ikinci yarısının başında alınabilecek 1-2 galibiyet bile bir rahat nefes aldıracaktır. Şeytanlar Grubunu bu durumlar yaşanırken bu kadar saf dışı bırakmak yanlıştır. Varlığımızı anlamanız için yok mu olmalıyız tribünlerden çekilmelimiyiz ? İsterseniz sezon sonuna kadar çekilelim ve sizi izleyelim karar sizin. "
Şeytanlar Grubu
