TFF 1. Lig takımlarından Mersin İdmanyurdu’nun Futbol Şube Sorumlusu Vedat Yüksel, teknik direktörler Levent Arıkdoğan ve Nasır Belci ile birlikte, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde (MGC) düzenlediği toplantıda, kulüp yöneticilerine karşı haksız eleştiriler yapıldığını, bu eleştiriler yapılırken yöneticilerin görüşlerinin alınmadığını söyledi.
Kendisinin aynı zamanda Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratı olduğunu kaydeden Yüksel, tek amacının görevde olduğu sürece spora hizmet etmek olduğunu söyledi. Mersin İdmanyurdu’ndaki görevi boyunca da kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini ve edeceğini ifade eden Yüksel, “Ancak bazen gerek basın gerekse taraftarlarla aramızda bir takım haksız eleştiriler oluyor. Biz eleştirilere açık olan insanlarız. Ama hakareti kabul etmemiz mümkün değil. Bir takım yönetimsel olarak hatalar yapmış olabilir, hocalarımız sahada maç boyunca hata yapabilirler. Hepimiz insanız, dolayısıyla hata yapabiliriz. Önemli olan bu hataları karşılıklı görüşerek telafi edebilmektir” dedi.
Yönetim olarak 11 Ocak 2016 tarihinde göreve başladıklarını dile getiren Yüksel, o dönemde yaşanan teknik direktör krizlerini hatırlattı. Bülent Korkmaz, Hakan Kutlu ve Nurullah Sağlam ile yaşanan krizlerin ardından Ümit Özat ile anlaştıklarını ve yaşanan sürecin sonunda Mersin İdmanyurdu’nun Spor Toto Süper Lig’den düştüğünü belirtti.
Böyle bir durumda yöneticiler olarak ‘başarılıyız’ denilirse zaten gülünç bir duruma düşüleceğini kaydeden Yüksel, “Ama bu sürecin geçmişini de bilmek gerek. Bazen dikiz aynasına bakmak gerekir ki, öne ilerleyebilesin. Arkanızdaki borçlar sizi bırakmıyorsa, çok ilerleyemezsiniz. Biz kulübü aldığımızda borcumuz 86 milyon lira idi. Şu an borcumuz 74 milyon lira. Tabi 1 ay sonra bu borç artabilir. Çünkü bunların faizleri olacaktır” diye konuştu.
“MERSİN İDMANYURDU FESİH OLUYORDU”
Kulübün önünü açabilmek adına ardı ardına olağanüstü kongre kararları aldıklarını, ancak yeterli çoğunluğun sağlanamadığını ve yeni bir yönetim listesi oluşturulamadığını anımsatan Yüksel, o dönemde yeni gelecek olan yönetime kolaylık sağlamak için de mevcut futbolcuları tutmak adına bazı ödemeler yaptıklarını söyledi. Bu süreçte Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve Kulüp Başkanı Hüseyin Çalışkan olmasaydı, kulübün fesholacağını savunan Yüksel, şöyle devam etti; “Kayyuma kalmıyordu, fesholuyordu. Mersin İdmanyurdu diye bir kulüp olmayacaktı. Kayyum, sadece şirketleşmede olur, şirketseniz kayyuma devredilebilirsiniz ama kulüpseniz, 2 kez olağanüstü genel kurul kararı almanıza rağmen toplanamıyor ve yönetim oluşturamıyorsanız, kulüp fesholur. Eğer bu kulüp şu anda maçlara çıkabildiyse, burada en önemli görev Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın olmuştur, Kulüp Başkanı Hüseyin Çalışkan’ın katkılarıyla olmuştur.”
Sezona başlarken transfere engel borcun 9.5 milyon lira olduğunu belirten Yüksel, bu durumda iki seçenekleri olduğunu ifade ederek, “Tahtayı açabilir miyiz? Bunun için önce 9 milyon lira para bulmak gerekiyordu. Ardından en az 3-4 milyon lira da yeni transferler için gerekiyordu. Bu para var mı? Yok. Bu konuda kim destek veriyor, o da yok. Burhanettin Kocamaz ve Hüseyin Çalışkan’dan başka destek veren varmı? Yok. Biz de B planını uyguladık. Mevcut oyuncuları elimizde tutarak yolumuza devam etmek istedik. Mitrovic, Khalili ve Sadiku’yu kadromuzda tutmak istedik. Mitrovic, çok profesyonel. İlk günden beri antrenmanlara çıkıyor. Ancak Sadiku ve Khalili, Mersin’de kalmak istemedi. Türlü türlü bahaneler ortaya attılar. Futbolcu istemezse, oynatamazsınız. Bu durumda biz oynamak istemeyen futbolcuları satarak kasamıza koyduğumuz paralarla diğer futbolcuların paralarını ödedik” ifadelerini kullandı. Kulübün yalnız bırakıldığını ve şehirden gereken desteği göremediklerini dile getiren Yüksel, “Sözleşmesi devam eden oyuncularımızı elimizdeki mevcut imkanlarla aldık. Nurullah, Serol, Tita, Pedriel, Hakan gibi oyuncularımızı elimizde tuttuk. Hocalarımızın elini şimdi biraz daha güçlendirdik. Bundan sonra mevcut durumu düşünerek bize destek verilmesini bekliyoruz. Bizim amacımız bu sene kümede kalmak. Bu kapsamda alt yapıyı da önemsiyoruz ve bu yıl bu konuda ciddi atılımlar yaptık. Ben artık insanların elini taşın altına koymasını bekliyorum. Mersin İdmanyurdu Kulübü bir çınar. Bu çınara birilerinin sahip çıkmasını bekliyoruz. Biz gençlerimize güveniyoruz. Onların tek eksiği tecrübe. Şimdi gençlerin yanına Pedriel’i, Güven’i, Sinan’ı aldık. Mevcut şartlarda yapabileceğimizi yaptık, yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte bir SMS kampanyası var. Destek bulmak için çalışmalarımız sürüyor. Bir kaç firma ile görüştük, kaynak bulmaya çalışıyoruz. Bundan sonraki sürecin çok daha iyi olacağını düşünüyoruz” dedi.
“TAKIMI KÜMEDE TUTMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
Mersin İdmanyurdu’nda hiçbir beklentileri olmadan görev aldıklarını ifade eden Teknik Direktör Levent Arıkdoğan ise takımı tecrübeli futbolcularla güçlendirme adına ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini söyledi. Bu kapsamda Güven, Pedriel ve Sinan gibi futbolcuları yeniden takıma kazandırdıklarını aktaran Arıkdoğan, “Biz hiçbir zaman varlıkta görev almadık, hep yoklukta görev aldık. Çünkü ben Mersin’de doğdum, bu takımın en çok formasını giyen bir insanım. Bu takıma zor gününde ‘yok’ deme şansımız yok. Böyle bir dönemde herkesin bizim gibi davranarak takıma sahip çıkması ve destek olması gerekiyor” diye konuştu. Ligde kalmak için 36-37 puanın yeterli olacağını ifade eden Arıkdoğan, “Biz iki maç kaybedebiliriz, berabere de kalabiliriz, maç ta kazanırız. Bu şekilde seneyi bitiririz. Bu takımı kümede tutmak için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Sabırla bizlere destek verilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“GENÇLERE GÜVENİYORUZ”
Teknik Direktör Nasır Belci, başka Mersin İdmanyurdu olmadığına vurgu yaparak şöyle devam etti; “Biz Mersinliyiz, birbirimize destek olmalıyız. Biz böyle devam edersek, yarın Mersin İdmanyurdu BAL ligini dahi görmeyecektir. Sokaktaki insanlar bize, 85 milyon lira borcu olan, tesisi olmayan, aylarca maaş ödenmeyen bir takıma neden geldiğimizi soruyor. Biz hiçbir zaman iyi dönemde ortada görünmedik. Ama her kötü günde biz elimizi taşın altına koyduk. Çaba gösterirseniz, gayret gösterirseniz mutlaka başarılı olursunuz. Yeter ki, isteyin. O nedenle taraftarı ile basını ile iş dünyası ile takıma destek verilmesini istiyoruz. Bu gençlere şans verilmesi gerekiyor, onlara biraz sabır gösterilmesini istiyoruz. 3. Lig’de dahi oynamamış bu çocukları biz arenaya attık. Hem de inanılmaz acımasız bir arena. Biz inanıyoruz ve güveniyoruz o gençlere. Herkesin güvenmesini istiyoruz. İnşallah biz bu süreci en iyi şekilde atlatacağız.”